Pamir Can Karakurt: Biz 2 ayda bir görüşmeye çalışıyoruz fakat bazen şirkette beraber yemek de yiyoruz. O sırada da konular hakkında konuşuyoruz. Görüşmelerimizi daha çok şirket dışında gerçekleştirmeye çalışıyoruz çünkü şirket dışında hem atmosfer daha farklı oluyor hem de projenin amacına daha uygun bir ortam oluyor. Yeni gelişen trendler, Blockchain gibi yeni teknolojiler, bizim yeni nesil olarak beklenti ve önceliklerimiz gibi konular hakkında görüşüyoruz ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyoruz. Zaman zaman kendi aramızda feedback seansları da yapıyoruz. İş ve özel hayatta bunları nasıl kullanacağımız konusunda konuşuyoruz.

Mustafa Üstertuna: Pamir’in de söylediği gibi oldukça sık buluşuyoruz ama teknolojinin imkanlarından da faydalanarak Whatsapp gibi uygulamalar da kullanıyoruz. Arkadaşlar ilgisini çeken farklı konuların linklerini, resimleri ve her türlü bilgiyi Whatsapp’tan benimle paylaşıyorlar.7/24 onlarla iletişim halindeyiz. Reverse Mentoring seanslarımız sadece toplantılarla sınırlı değil. Seanslarda ben dinlemeyi öğreniyorum, arkadaşlarla toplandığımızda mümkün olduğunca az konuşarak onları dinlemeye çalışıyorum.

Pamir Can Karakurt: Mustafa Bey seanslara geldiği zaman bize “Ben hiç karışmıyorum. Siz yönetin.” diyor. Biz bir şekilde başlıyoruz. Neler yaptığımızı anlatıyoruz. Daha sonra zaten laf lafı açıyor ve konu oraya geliyor. Biz özellikle seansı başlatmaya çalışmıyoruz. Bu şekilde daha sohbet havasında oluyor. Zaten şirket dışında buluştuğumuz için bir resmiyet de olmuyor. Bizim için gerçekten bir mentor-mentee görüşmesi oluyor.

Mustafa Üstertuna: Biraz daha rahat bir ortamda konuşuyoruz. Ben de özellikle vakit ayırmaya çalışıyorum. Bu çok önemli çünkü yoğun bir temponun içerisinde çalışıyoruz. Reverse Mentoring’e gerçekten hak ettiği değeri vermek lazım. Bunun için de zaman ayırıyoruz ve mesai saatleri içinde ama şirket dışında buluşmaya gayret gösteriyoruz.