Ben üçüncü görüşmeme kadar, yani şu andaki genel yazıcı görüşmeme kadar herhangi bir sigorta terimiyle ilgili bir şey duymadım. Buradaki soruların tamamı, benim okul hayatıma neler yaptığım, bunun yanında hangi projelere katıldığım ve İngiltere'de nerede çalıştığım şeklindeydi. Tamamen bana yönelik, beni anlamaya çalışan sorulardı. Son noktaya geldiğimde ise ilk defa "resans" terimini duydum; çünkü başlayacağım departman buydu ve FB, bunu tamamen "kan resans departmanı nedir?" şeklinde sordu. Bunun dışında benim için başka herhangi bir sigorta terimi yoktu. Gelmeden önce araştırmıştım; en basit haliyle benim için sigorta, "sigortanın sigortası" demekti. O da, bundan daha fazlasını bilmen gerekmiyor. Şu an kalan her şeyi yolda öğreneceksin zaten, dedi. Bu benim için oldukça yeterliydi. Beni öğrenmeye teşvik eden, öğrenebileceğime inanan ve bu emeği vermeye hazır bir ekibe girdiğimi hissettim. Ben de öğrenmeye hazır bir şekilde başladım, bu sebeple.