Softtech'teki çalışma hayatım 2007 yılına kadar dayanıyor. 2007 yılında İş Bankası'nın "Müşteri Odaklı Dönüşüm" isminde büyük bir programı vardı. Bu program kapsamında bankanın altyapı mimarileri yeniden tasarlanıyordu. Tabii, bir bilgisayar mühendisi için bu, bulunmaz bir fırsattı. Bu proje kapsamında yazılım geliştirme programları, entegrasyon mimarisi gibi birçok alanda sorumluluk aldım. Daha sonra bir mimari üzerinde internet bankacılığıyla ilgili çalışmalar yaptım. Kurumlarla entegre olan online fatura ödemeleri projelerinde de görev aldım. Son olarak, iş süreçlerinin A'dan Z'ye yeniden tasarlandığı süreç optimizasyonu programında yer aldım ve bu proje kapsamında Pega platformuyla birçok süreci sıfırdan tasarlayıp yeniden yazdık.

Bir gün yoğun bir çalışmanın ardından Softtech'ten bir mesaj geldi. E-postalarımıza düşen mesajda İş Bankası'nın Silikon Vadisi'nde bir iştirak kurmak istediğinden bahsediliyordu. Hepimiz bu mesajı gördüğümüzde çok heyecanlandık. Hatta ben arkadaşlarıma şu örneği veriyordum: "Bir NBA basketbolcusu için neyse, Silikon Vadisi de bir yazılımcı için odur." Bu sebeple bu sürece başvurmak istedim. Başvurumu yaptıktan sonra birçok sunum ve sınav oldu. İlk sunumumu Softtech'in üst yönetimine, burada kurduğumuz iş planını anlatmak üzere yaptım ve sunum oldukça beğenildi. Ardından yönetici etkinliklerinin değerlendirildiği bir simülasyona girdim ve buradan da başarıyla çıktım. Son aşama ise üst yönetici yetkinliklerinin değerlendirildiği İngilizce bir simülasyondı. Buradan da başarıyla ayrıldım ve Max Dek olarak CEO olarak atandım. O günden beridir de Max Dek görevime devam ediyorum.