Ben de çok güzel bir deneyim yaşıyorum. Etrafımız şu anda startuplarla, yatırımcılarla, hızlandırma merkezleriyle, mentörlerle ve akademisyenlerle çevrili. Stanford Üniversitesi burada, Blue Üniversitesi hemen bir blok mesafede, Dropbox burada, GitHub ve Twitter da çok yakın. Hemen alt komşumuz dünyanın en ünlü VC'lerinden biri. Bu gerçekten çok farklı bir ortamı beraberinde getiriyor. Bu durum tesadüfi değil; aslında 1980'lerden beri süregelen bir kültürün devamıdır burası.
Bu durum, dünyanın her tarafından en iyi girişimcileri ve mühendisleri buraya çekiyor. Burada startuplar arasında olduğu kadar yatırımcılar arasında da rekabet var. Gerçekten ilginç bir durum; bir startup yatırım alacağını açıkladığı zaman, yatırımcılar adeta yarışa giriyor. Erken davrananın kazandığı bir düzen söz konusu. Böyle bir ortamda, bir startup’ın ürününü geliştirmesi, yatırım alması ve hatta ileride unicorn olması, belki de dünyada hiçbir yerde olmadığı kadar kolay. İşte bunlar Silikon Vadisi'nin çok farklı yönleri.
Silikon Vadisi'ni Amerika'da değil, Amerika'dan bir tık öte, bir dünya karması olarak görüyorum. Herkesin programlama bildiği veya programlamaya bulaştığı bir ortam var. Örneğin, Starbucks'a gidip kahve sırası beklerken arkanızdaki bir kişinin arkadaşına Python'da bir sorunu nasıl çözeceğini duyuyorsunuz. Bir yandan eczaneye gidiyorsunuz ve orada bir yapay zeka modeli konuşuluyor. Başka bir kafeye gidiyorsunuz ve bir teknik mülakata denk geliyorsunuz. Trende bindiğinizde, herkesin ofisin devamı gibi çalışmasına ve kodlamasına devam ettiğini görüyorsunuz.
Bu anlamda burayı gerçekten çok keyifli buluyorum. Önceden söylediğim gibi, bir yazılımcı için Silikon Vadisi, bir basketbolcu için MBA neyse odur.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.