Her masada bir product ve bir technical mentor bulunuyor, biliyorsunuz. Product mentorlar genel olarak, proje yürütme aşamasında, arkadaşlarımızın zaman yönetimini nasıl yaptıklarını, ürünlerini ve ihtiyaçlarını doğru tanımlayıp tanımlamadıklarını takip ediyorlar. Kullanıcıları, onların bulundukları bağlamı ve gerçek ihtiyaçlarını doğru şekilde tanımlayıp tanımlayamadıklarını gözlemliyorlar. Ekiplerin yönlendirilmesini sağlamak, fakat doğrudan yönlendirme yapmadan sorular sorarak zihinlerinde yeni pencereler açılmasını teşvik etmek de önemli bir görev. Tabii ki, süreçlerin akışını takip etmek ve ekibin ahengini sürdürülebilir bir şekilde sağlamak da product mentorlarının sorumlulukları arasında.

Akşama doğru hepimiz yorgun olmaya başlayacağız; çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Uykumuz gelmeye başlayacak ve gerginleşebiliriz. Bu nedenle, ekibin ruh halinin nabzını ölçmek ve ona göre ekip dinamiğini canlandırmak, product mentorlarının bir diğer görevidir.

En nihai ürün ortaya çıktıktan sonra ve hackathon'un teknik aşamalarında ilerledikten sonra, ekiplerin sunuma hazır hale getirmesi gereken bazı noktalar var. Hekaton bitimine üç dört saat kala, fikrin, çözümün ya da projenin iş modeli ve değer önerisinin net bir şekilde ortaya konması gerekiyor. Bunun için genelde iş modeli kanvası kullanılıyor. Arkadaşlarımız, ilk fikir geliştirme aşamasını iş modeli kanvasıyla yapan ekipler oluşturdu. Daha önce çalışmış ekipler de vardı.

Fakat yarın bu konuları sorgulayacak olan asıl soru, ürünün nasıl bir modele sahip olacağıdır: Üyelik sistemine mi dayanacak, tek seferlik bir satın alma ile mi gerçekleşecek, yoksa ücretsiz bir belediye hizmeti mi olacak? Nasıl bir ödeme modeli ve maliyet yapısı olacak? Kimlerle ortaklık kurulması gerekiyor? Tüm bu soruları ekiplerin yanıtlamasını sağlamak, product mentorlarının ana görevlerinden biridir.