Decathlon'la tanışmam aslında dört yıl öncesine dayanıyor. Dört yıl önce, Galatasaray Üniversitesi'nde o sıralar yüksek lisansa hazırlanıyordum ve sınavlarına katılıyordum. Tam o sırada Galatasaray Üniversitesi’nde böyle bir ilan gördüm; “Decathlon kariyer günü, kariyer söyleşisi olacak” diye. Bu beni çok heyecanlandırdı çünkü Decathlon firmasını biliyordum ama çok iyi tanımıyordum. Bu, bana firmayı tanıma fırsatı sunacaktı.

Daha sonrasında bu söyleşiye katıldım ve o süreçte söyleşte eski CEO’muz konuşuyordu. Decathlon'un nasıl bir firma olduğunu, neyi öngördüğünü, stratejilerini, vizyonunu ve misyonunu öğrendim. Türkiye'de ne yapmak istediklerini öğrendikçe heyecanlandım ve direkt olarak CV'mi paylaştım. Hatta yanımda CV yoktu, ama aldığım e-posta adresleriyle onlara “ben de bu firmanın bir parçası olmak istiyorum” dedim. Sonrasında üç veya dört hafta içinde Decathlon ile işe başlamıştım. İlk olarak ithalat uzmanı olarak çalışmaya başladım. İki yıl tamamladıktan sonra ithalat ve ihracat ekip lideri oldum. Şu anda ise görevime devam etmekteyim. Dört yıl içinde oldukça zorlu ve dolu dolu bir kariyer planım oldu.