Aslında bu hikaye 2014 yılına dayanıyor. Üniversitenin üçüncü sınıfındayken, 2014 yılında rüzgarla çalışan bir araç projesi vardı. Bu projenin takımına dahil oldum. Mekanik tasarımcı olarak yaptığım işlerle o gün yaptığım işler birbirine çok benziyordu. O zamanlar daha eğlenceli bir şekilde çalışırken, şimdi sektörün içinde mühendis ciddiyetiyle çalışıyoruz. O yıllarda rüzgar arabası takımıyla Hollanda’ya gittik. Ben de bu araç takımında mekanik tasarım açısından şasi tasarımı gibi konularda çalıştım. Aslında otomotiv sektörüne girişim burada başladı diyebilirim. Daha sonraki dönemlerde stajımı da otomotiv sektöründe yaptım. Kısa bir beyaz eşya kariyerinden sonra tekrar otomotiv sektörüne dönerek, aslında kaldığım yerden devam ettim.
Otomotiv sektöründe mühendislik açısından hem ileri seviye hem de orta seviye mühendis ihtiyacı var. Beyaz eşyadan biraz farkı da bu oluyor herhalde. Bu yüzden mühendislik yapmayı seven kişilerin otomotiv sektöründe bulunması, özellikle Türkiye'nin lokomotif sektörü olduğu düşünülürse, daha mantıklı. Ben de otomotiv sektörüne bu şekilde bir giriş yaptım.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.