Ben Eskişehir'de doğup büyüdüm. İstanbul, daha çok hafta sonları veya tatillerde, özellikle sömestr tatillerinde gezmek için geldiğim ve çok sevdiğim bir şehir. Üniversite eğitimimi Hacettepe Üniversitesi'nde, Ankara'da aldım. Ardından çalışmak için İstanbul’u seçtim çünkü İstanbul, bizim mesleğimiz için gerçekten çok fazla çalışma alanı sunan bir şehir. Çok sayıda insan var ve bu konuyla ilgili hizmet ihtiyacı olan kişiler yaşıyor. Tabii ki nüfusu oldukça büyük ve çalışma yeri açısından da oldukça elverişli. Çok güzel hastaneler ve çok iyi kurumlar mevcut. Dünya çapında iyi işler yapan yabancı şirketler de bulunuyor. Bu yüzden İstanbul, gerçekten doğru bir yer diyerek mezun olur olmaz İstanbul'da çalışma hayatıma başladım.

Zaten öğrenciyken Amerikan Hastanesi'nde tercih yapmıştım ve İstanbul’u bir miktar yaşamıştım. Amerikan Hastanesi'nin Nişantaşı'nda olduğu için orada çalışma hayatını da bir süre görmüştüm. Ardından Okmeydanı Memorial Hastanesi’nde çalışmaya başladım. O hastane çok kalabalık ve oldukça güzel bir yerdi; çok fazla hastamız vardı. Daha sonra farklı hastanelerde çalışma fırsatım oldu. Şu anda ofisim Nişantaşı'nda. Nişantaşı, birçok merkezi lokasyona sahip. Şişli, hepimizin bildiği, gezmek için geldiği ve arkadaşlarımızla buluştuğu bir semt. Bu açıdan da bir avantaj sağlıyor çünkü insanlar buraya daha kolay ulaşabiliyor. Ne kadar trafik yoğun olsa da toplu taşımaya ulaşım açısından gerçekten çok elverişli. Burada bulunmuşken başka işler de halledebilirler. Bu nedenle çok merkezi bir lokasyonun olması, gerçekten büyük bir avantaj.

Nişantaşı, aynı zamanda çok renkli bir semt; farklı kesimlerden insanlar burada yaşıyor ve her kesimden kişiye hizmet vermek bence çok keyifli. Ben de bu semtte, mesleğimi büyük bir keyifle ve sevgiyle icra ediyorum.