Ben akademisyen olmaya daha lisedeyken karar verdim. Lisede sıramın üzerine ekonomi yazıyordu. Ekonomi, ekonomi ama yani Boğaziçi filan demiyordum. Çok çalıştım; gerçekten çok çalıştım. O kadar çalıştım ki telefonlara hiç çıkmıyordum, arkadaşlarımla buluşmuyordum. Yemeklerim odama geliyordu, sadece ders çalışıyordum. Boğaziçi Üniversitesi'ne ekonomiden üçüncülükle girdim ve güzel bir eğitim aldım. Gerçekten ders çalışmayı çok seviyorum, bunu herkese söylüyordum. Herhalde bu benim işim olacak. Yani öğrenmeyi seviyorum; işimde öğrenmek ve öğretmek olacak. Hakikaten de öyle oldu.
Benim ekonomi tercihim çok bilinçli bir tercihti. Bunun sebebi de ben, enflasyonda büyümüş bir çocuğum. Bizim zamanımızdaki enflasyon, bugünlerin yüzde on, on beşine falan denk gelmiyordu; ciddi bir enflasyondu ve enflasyon canavarını nasıl yeneriz, herkes kafa patlatıyordu. Benim jenerasyonum iktisatçı olmak, ekonomist olmak peşindeydi. Tercihimi yaptım, ekonomi okudum ve Boğaziçi'nden sonra akademiyi seçtim. Bu daha zor bir karardı ve o kararları almamda birkaç staj bana yardımcı oldu. Bir bankada staj yaptım ama ilgimi çekmedi. Bir sigorta şirketinde staj yaptım, o da ilgimi çekmedi. Eğitim sektöründe staj yapayım dedim ve bir lisede çalıştım. Management kısmında yöneticilik yapıyordum. Bütün bunlar çok güzeldi ama galiba kendimi biraz daha geliştirmem gerektiğini düşündüm. Zaten bitirince doktora yapacağım, burslar bulacağım gibi planlarım vardı. Bu da zaten bir trene binmek gibiydi; bir kez bu yola girdiniz mi, geri dönmek zor.
Jean Monet Bursu ile Avrupa Birliği eğitimi almak için Brüksel'e gittim. Orayı bitirdim. Ülkeye dönmeye ne gerek var ki? Bir başka burs buldum ve doktoramı Kanada'da yapmaya karar verdim. Palgrave Üniversitesi'nde ekonomi doktorası yapmak üzere gittim. Artık gidiş o gidiş; bir kere bu yola girdiniz mi çıkmak bilmiyorsunuz.
Özellikle kız öğrencilerime diyorum ki; "Eğer okumayı, öğrenmeyi seviyorsanız, kendinizi geliştirmeyi istiyorsanız ve esnek bir zaman dilimim olsun diyorsanız, derslerime gideyim, evimle uğraşayım, çocuklarımla ilgileneyim ama bir yandan da çalışıp kariyerimi sürdüreyim." Böyle esnek bir yaşam kendime hayal ediyorum diyorsanız, akademisyenlik en ideal meslek; daha ötesi olamaz. Hiç pişman değilim, ekonomist olduğuma da değişmem. Tam istediğim yere gelmişim.
Bu tercihlerimde kimse bana yardım etmedi. Açıkçası kimse destek olmadı. Bunları ben kendi kendime gazete okuyarak ve o dönemin sorunlarına bakarak karar vererek yaptım.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.