Bazı ilanlar görüyorum; işte şunu bilsin, bunu bilsin, şu framework'ü bilsin, şu teknolojiye hâkim olsun gibi başlıklar içeriyorlar. Zingat’ın ilanlarında da var. Görüyorum ama ben bu ilanları şöyle algılıyorum: tercih sebebi olarak, "şunu bilsin" diyorlar. Ancak Zingat’ın içinden biri olarak, biliyorum ki o kişi o şeyi tam olarak bilmese bile, tabii ki bilmesi bir artı, ama bilmese bile buraya gelip teknik ekiple görüştüğü zaman, "Evet, biz şeye bakıyoruz: birincisi, işine ne kadar hevesli; ikincisi, öğrenme şevki devam ediyor mu?" Yani, öğrenmeye açık mı? Çünkü şöyle bir durum var, bizim Zingat'taki çalışan arkadaşlarımızın birçokları, şu anda Zingat'ı geliştirirken kullandığımız teknolojileri burada öğrendiler. Biz bundan üç yıl önce "XXX teknolojisini bilen kişi arıyoruz" deseydik, bu kadar insan bulamazdık. Ama biz dedik ki, "öğrenme aşkı olan, sürekli kendini geliştirmek isteyen ve ekibe de uyumlu" insanlar arıyoruz. Sonrasında teknolojiye ilgi duyuyorlar çünkü bizim işimiz her sene eskiyen bir iş. Bugün yaptığımız şey seneye yeni bir şey çıkıyor, eskiyor. Dolayısıyla da bu gelişime ayak uydurmaya hevesli arkadaşlar aradık; çok şükür de bulduk. Hepsi de bizimle gayet uyumlu bir şekilde çalışıyorlar. Ben de onlardan bir tanesiyim; şu anda bildiğim birçok şeyi Zingat’ta öğrendim. Çünkü "Zingat’ta biliyorsan gel, bilmiyorsan gelme" demiyoruz. Yok, ne olursanız olun gelin. Tabii ki belli kriterlerimiz var ama bu kriterlerimiz tamamen bilgiye dayalı değil. Yazılım geliştirmenin bazı ilkeleri ve prensipleri var. Bu prensiplere uyduğunuz sürece kaliteli yazılım üretebilirsiniz. Tabii ki uymadan da üretebilirsiniz ama kalitesi tartışılır. Biz, bu kalite hassasiyetini taşıyan kişilerle çalışmayı daha çok tercih ediyoruz. Yoksa bugün Türkiye'de "X teknolojisine hâkim" dediğiniz anda, tırnak içinde "hâkim" olma durumu beklenti oluşturuyor. Aslında insanları çok yüksek beklentilere sokuyor. Yazılımda hâkim olmak, bir şeyin her yönüne nasıl hâkim olabilirsiniz ki? Ya da hâkim olduğunuzu nasıl ispat edebilirsiniz ki? Dolayısıyla bu, öğrenme süreci içinde yürüyen bir iş. Belki on sene sonra hâkimim diyebilirsiniz ama şu anki hâkim olmadığınızı Türkiye’de bir şirket net olarak ölçemeyebilir. Ancak ölçebileceği şey, sizdeki o ışık, o öğrenme aşkınızdır. Çünkü masaya oturduğunuz anda bu belli oluyor. Birkaç teknik olmayan sorudan sonra, içinizdeki yazılım aşkınız ortaya çıkıyor. Ben mesela şunu soruyorum: "En son ne zaman sabahladın bir şey üzerinde çalışırken?" O kişinin bu soruya vereceği yanıt önemli. "Üç gün önce bir proje vardı elimde, çok kafaya taktım, bitiremedim; bir şeye takıldım, sabaha kadar uğraştım," diyor. Gözleri kan çanağı olmuş, artık. Şimdi, bu insanlardan "yüzde yüz böyle olmalısınız" diye bir beklentimiz yok fakat bu o kişideki öğrenme aşkını belli ediyor. Biz de buraya gelen adaylarla görüşürken, ben en çok buna bakıyorum. Yoksa teknoloji öğrenmek, günümüz dünyasında çok zor değil ki; internette bir sürü kaynak var zaten. Yeter ki öğrenmek istesin o kişi.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.