Teknik ve Bilgi Teknolojileri Başkanı olarak bir gününüz nasıl geçiyor?

Şöyle söyleyeyim, tabii bu kişiden kişiye değişir. Ancak genelde Aksa'da çalışan herkes için durum oldukça ilginç ve çeşitlidir. Yani Aksa Sigorta'da çalışmak rutin değildir. Rutin gibi gözükür ama aslında rutin değildir. Masaya oturursunuz ve o gün için planladığınız işler vardır. Fakat gün içinde bir hasar gelir ve başka bir alana yönelmeniz gerekir. Stratejik bir karar almanız gerekir. Bilgi işlem perspektifinden baktığınızda yirmi dört saat hizmet veriyorsunuzdur ama yine de arızalar ortaya çıkar ve başka konulara odaklanmak zorunda kalırsınız. Dolayısıyla bizim işimiz aslında temelinde şu: geldiğiniz her sabah, kaçta gelirseniz gelin, ben erken gelen bir yöneticiyim. Yani yirmi beş yıldır yediden geç girmemişim işyerime. Bir kere trendleri takip etmek zorundasınız. Yani trend nedir? Öncelikle şirketinizin performansını göreceksiniz. Bunu biz, bütün yöneticilere ve uzman arkadaşlara böyle anlatıyoruz. Yaptığınız işle ilgili sonuçları an itibariyle görmeli ve takip etmelisiniz. Nedir? Günlük üretime bakacaksınız, günlük hasara bakacaksınız. Hangi acenteyi üretmiş, hangi üründen iyi satmışsınız? Nereden hasar gelmiş? Bizim işimizin özünde bunlar var: prim üretimi, hasar üretimi ve bunun sonucunda ortaya çıkan kârlılık. Dolayısıyla günümün ilk bölümü böyle geçer. Yani mutlaka an itibariyle şirketin hangi pozisyonda olduğunu görürüm.

İkincisi, bunu pazarla ve sektörle mukayese etmek durumundasınız. Üçüncüsü de günlük tabii ki bir iş planımız var. O iş planıyla ilgili hazırlık yapmanız gerekir. Benim inancım ve herkese tavsiyem şudur: hazırlıksız hiçbir iş yapmayın. Dolayısıyla benim için günün ilk bölümü, sabah yedi ile dokuz arasıdır. Hep bunlarla geçer. Güne hazırlarım, trendlere bakarım. Odaklanıp çözmem gereken kritik konuları genelde o dönemlerde çözmeye çalışırım. Yoğun ve yorgun anlara bırakmamaya çabalarım. Günün devamında, aslında meslek hayatının olgunluk seviyesine geldiğinizde, çoğunlukla stratejik kararların alındığı bir dizi toplantıda olursunuz. Bu da işin bir gerçeği. Dolayısıyla işin günün devam eden bölümünde hep stratejiyle ilgili çeşitli çalışmalar yapıyoruz.

Bu süreç sadece bireysel değil, aynı zamanda icra kurulu seviyesinde de geçerlidir. Bunun dışında çeşitli ziyaretlerimiz olur. Yani her hafta dağıtım kanallarını dinlemeye çalışırım. Bir veya iki ziyaretçim olur ya da inovasyon ya da dijital teknolojiler konusunda çeşitli örnekleri anlamaya çalışırım. İnsanları ağırlayarak firmaları dinleriz ve çözümlerini anlamaya çalışırız. Çünkü bu bilgiler bize çok fazla geri bildirim getirir, saha bilgisi sağlar. Tabii ki en büyük sıkıntı, okumaya zaman bulmak. Biraz da okumak ve araştırmak gerekiyor. Bulabildiğim dönemlerde bu alana vakit ayırmaya çalışırım.

Şirket içinde hiç unutulmaması gereken bir şey var. Mutlaka her gün, bu planlı olmasa da, insanlara dokunmayı unutmamak gerekir. Yani yöneticilerin yaptığı en temel hatalardan biri, yoğun tempolarda insanlarla temas kurmayı unutmaktır. Mutlaka insanlarla iletişim kurabileceğiniz bir ortam geliştirmelisiniz ve açık ofiste odanızın kapısı hep açık olmalıdır.