Başvuru yaparken aslında şirkete ve pozisyona bakıyorsunuz. Pozisyon olarak zaten uzun süredir istediğim bir pozisyondu. Şirket olarak ise Siemens köklü geçmişiyle, uluslararası bilinilirliği ile her üniversite öğrencisinin çalışmak istediği şirketler arasında. Ben buna "amaç" ve "araç" şirketler diyorum. Siemens iyi bir kariyer için basamak olarak kullanacağınız bir "araç" şirketten çok kariyerinizi çok uzun yıllar devam ettirebileceğiniz bir "amaç" şirket. Ve kariyerinizin başında "amaç" şirkette çalışarak iş hayatına başlamanın çok avatajlı olduğunu düşünüyorum.

Siemens'te aldığınız sorumluluk tamamen işi ne kadar hızlı öğrendiğiniz, Siemens çalışanları ve müşterilerle olan iletişimlere ne kadar hızlı adapte olduğunuzla doğru orantılıdır. Bu sayede kariyerinizde sadece dikey değil yatay anlamda da gelebileceğiniz yerler çok fazla.

Yeni başlayan çalışanları geliştirebilecek tüm bilgi alanlarını biliyor, analiz ediyor ve aktarıyoruz. Çünkü burada bilgi paylaştıkça büyüyor ve gelişiyor. Bizim için çalışanın kişisel gelişimi ve yaptığı işten tatmin olmasının en önemli çarpanlarından biri bilgi paylaşımıdır. Yeni başlayan çalışma arkadaşlarımız her türlü sorularında bize danışabiliyorlar. Projelerde beraber çalışıyoruz, işin nasıl yapılması ve nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğretiyoruz. Çünkü bu sayede mühendisliği uygulamalı şekliyle öğreniyorlar.

Yeni girişlilere tavsiyem istekli olmalarıdır. Bireyin gelişimi tamamen kendisine bağlı. Siemens çalışanlarına bütün imkanları sunuyor ve kariyer gelişim hızı kişinin kendi istekliliği, hırsı ve amacına bağlı oluyor.

Başladığım zaman sistemin benim düşündüğümden çok daha büyük olduğuna şahit oldum. Siemens içerisinde belirli profesyonel gruplar olduğunu bilsem de yurtdışı bağlantılarının bu denli kuvvetli olduğunu ve birlikte tam bir takım halinde çalışıldığını bilmiyordum.

Bunun en büyük iki avantajını, yurtdışı bilgi birikimine erişme fırsatı ve İngilizcenizi kullanarak çalışmak olarak özetleyebilirim. En önemlisi insanların birbirine olan yaklaşımıydı. Bir kültürün, bir ailenin parçası olduğunuzu anlıyorsunuz. Artık ona ait bir birey oluyorsunuz. Bu bağın bir parçası olduğunuzu farkettiğiniz noktada diğer takım arkadaşlarıyla birlikte aynı hedefe, aynı amaca koşmak için elinizden geleni yapıyorsunuz.

Siemens'te yetenekleriniz çok farklı noktalarda değerlendirilebiliyor. Her zaman mevcut bölümünüzden farklı bölümlere yönelip kariyerinize yön verebilme imkanınız var. Performans yani iş sonuçlarına dayanan bir değerlendirmenin yanında yetkinlikleriniz ve hedeflerinize nasıl ulaştığınız da değerlendiriliyor. Her biri alanında uzman kişilerle çalışmak, etkileşimde olmak, onların tecrübe ve bilgi birikimlerine ortak olmak da Siemens'i ideal bir işveren kılan özelliklerin başında geliyor.
Bence, Türkiye'de bir takım halinde çalışıp anahtar teslim proje üretebileceğiniz yer Siemens'tir. Diğer firmalara baktığınızda bölümlerin birbirinden daha bağımsız çalıştığı, satış odaklı bir yaklaşım görüyorsunuz.

Siemens'in müşterileri mühendislik alanındaki çalışmalara son derece önem veriyorlar. Siemens bir mühendislik firması. Kuruluşunda odağı mühendislik olan bir uluslararası teknoloji liderinde mühendis olarak çalışmak hem keyifli hem de ayrıcalıklı bir sorumluluktur.

Üniversitede okuduğum dönemde mühendislikten mezun birçok genç gibi Siemens'te çalışmak benim de hayalimdi. Uluslararası, finansal açıdan güçlü ve prestijli bir işveren olan Siemens'te çalışmak yeni mezunlar için hem profesyonel anlamda kendilerini geliştirme hem de ileriki kariyerleri için CV'lerinde çok değerli bir referans olma özelliğini taşıyordu. Dürüst olmam gerekirse ben de Siemens'te 2-3 yıl çalışırım diye işe başlayıp 22 yılımı tamamlamış durumdayım.

Siemens kariyerim telekomünikasyon bölümünde başladı. İlk dönemlerimiz, gerek bölümün yeni kurulmuş olması gerekse o zamanki iş yükünün elvermesinden de kaynaklı çok eğlenceli ve stressiz bir şekilde geçti. 90'lı yılların sonlarına doğru Siemens, Türkiye'de ARGE Merkezi'ni kurunca burada çalışmaya başladım. Devletin o dönem en büyük hedefi tüm köylere telefon götürülmesiydi, Siemens de bu yönde üretim ve Ar-Ge yatırımları yapmıştı. Yeni kurulmuş olan Ar-Ge grubunda Türkiye'de ve çevre ülkelerde kulanılacak telefon santrallarının yazılımlarını geliştirmekteydik. Bu görevleri de Siemens Almanya ve Arjantin'le ortak çalışarak gerçekleştirmekteydik. O zamanlar internet , WAN diye bir şeyler pek olmadığından, yazılımda bir hata bulduğumuzda o kısmı print edip faks yoluyla Arjantin'e gönderiyor ve geri dönüş bekliyorduk. Şu anki teknolojileri düşündüğünüz zaman içinizden nerden nereye diye geçirmeden edemiyorsunuz.
1992-2000 yılları arasında telekomünikasyon bölümünde yazılım geliştirici, proje yöneticisi ve grup yöneticisi olarak çalıştım. 2000 – 2009 yıllarında yazılım uygulamaları ve IT konularında çalışan Siemens PSE ve Siemens IT & Solutions gruplarında görev yaptım. 2009 yılında Merkezi ARGE Bölümü kurulunca bu birimin başına geçtim.

8 yıldır, Gebze Siemens Fabrikası'nda orta gerilim panolarının montajında çalışıyorum.

Trafik kazası sonucu omurilik zedelenmesinden kaynaklanan sağ ayağımda kas güçsüzlüğü sebebiyle aksama var. Bu durum işimi yapmama engel olmuyor. Yöneticilerimiz tarafından problem edilmiyor. Gerekli olduğunda dinlenmeme ve rapor almama izin veriliyor. Çalışanlara işyeri hekiminin bilgisi dahilinde görevler veriliyor. Üretimde çalışamama durumum söz konusu olursa benim de isteğimle farklı bir bölüme geçişim gündeme gelebilir çünkü şirketimiz, çalışanlarını kaybetmek yerine onların görüşlerini dinler ve farklı pozisyonlarda da değerlendirilmelerini sağlar.