Herkese selamlar arkadaşlar. Taze Mühendisin yeni bölümüne hepiniz hoşgeldiniz. Bugün üniversite tercihi özel Gazi Üniversitesi'ni sizler için inceleyeceğiz. Yanımda Salih var. Salih ile birlikte Gazi Üniversitesi'ni baştan sona yorumlayacağız. Her şeyini sizlere göstermeye çalışacağız. Şu anda Gazi Üniversitesi'nin önündeyiz. Birazdan C kapısından okula giriş yaparak incelememize başlayacağız. Okulun birçok kapısı mevcut. Fakat ben genelde C kapısını kullanıyorum. Okula girerken C kapısından girmeye özellikle dikkat ediyorum. Bunun birçok sebebi var. Öncelikle C kapısının bulunduğu konum. Hemen karşısında bir imam hatip lisesi var. Türkiye'nin en büyük imam hatip liselerinden biri orada. Aynı zamanda eczacılık fakültesi de var. Yani sabah okula gelirken burada bir insan kalabalığı oluyor, güzel bir ortam oluşuyor. Ayrıca C kapısını tercih etmemin en büyük sebeplerinden biri, kapıdan girdikten sonra fakülteme gitmek için izlediğim güzergâh. Zaten bu güzergâhı birazdan size göstereceğim. Neden burayı tercih ettiğimi sizler de anlayacaksınız. Gazi Üniversitesi, dünyanın en iyi korunan yerlerinden biri. Gazi Üniversitesi'ne gidebilmek için Gazi öğrencisi olmanız gerekiyor. Yoksa güvenlikler sizi hiçbir şekilde içeriye almıyorlar. Neyse ki biz Gazi öğrencisiyiz ve öğrenci belgelerimizle okula giriş yapabileceğiz. Ben şahsen okuldayken kendimi çok güvende hissediyorum. Bir üniversite dediğinizde, bir okul dediğinizde öğrenciye o güven hissini vermeli. Bence Gazi Üniversitesi de bunu fazlasıyla veriyor. Yedi yirmi dört güvenliklerimiz bizim için nöbette, bizi koruyorlar. Şimdi C kapısından içeriye giriş yaparak Gazi Üniversitesi incelememize başlayacağız. Hadi gelin videoya geçelim.

Okula C kapısından giriş yaptık. Salih'i bekliyoruz. Salih, giriş yaparken güvenliklere takıldı. Özel aramaya tabi tutuluyor. O da birazdan bize katılacak. Dediğim gibi, Gazi Üniversitesi gerçekten güvenli bir yer. Salih'i beklerken birkaç şeyden bahsetmek istiyorum. Bir üniversite deyince benim aklıma üç kriter geliyor. Bunlardan birincisi yeşil alan; yeşil alan bir üniversitenin olmazsa olmazlarındandır. İkincisi sulak alan; havuz, dere, göl... Herhangi bir su birikintisinin üniversitede bulunması gerektiğini düşünüyorum. Kesinlikle öğrenciler oturup başında huzur bulabilmeli. Üçüncüsü ise kafe tarzı yerler. Zaten Gazi Üniversitesi bu konuda yeterli olduğunu, önceki videolarımdan biliyorsunuz. Okula girer girmez hemen yeşil alanlar kendini göstermeye başladı. Şöyle size göstereyim; şu ileride gördüğünüz yer kapısı. Oradan giriş yaptık; hemen burada görüyorsunuz yeşillikler, çimler, çiçekler, güller var. Buralarda yeşil alanlar başlıyor. Şu an ben gayet huzurluyum. Gazili olmak ayrıcalıktır. C kapısından giriş yapmamın en büyük sebeplerinden biri, izlediğim güzergâhın güzelliği. İşte o güzergâh boyunca çok güzel heykeller var. Heykeller bizi bekliyor. Gazi üniversitesinin büyük ayrıcalıklarından biri bu. Yani öğrenci sabah kalkıyor, uykulu bir halde, daha kafası açılmamış; derse gidecek. Derse giderken buradan geçiyor ve burada heykellere bakıp üzerine düşünebiliyor. Yorumlar yapabiliyor. Bu şekilde de uykusu açılıyor. Mesela hemen bir heykeli yorumlamak istiyorum. Şurada gördüğünüz bir heykel var. Bir insan heykeli. Benim burada yaptığım gözlemlere göre bu heykel, sanırım atık malzemelerden yapılmış. Benim yorumum şu şekilde: Biliyorsunuz, atık demek, çöp demek kötü bir şey demek. Ancak kötü şeyler birleşerek sonuçta iyi bir şeye sebep olabilir. Mesela burada kötü şeyler, atıklar birleşerek bir insan ortaya çıkmış. Benim yorumum bu heykelle bu şekilde. Bilmiyorum, Salih kardeşim, sen ne düşünüyorsun? Heykel hakkındaki yorumlarını alalım.

Hatta dur, mikrofonu çıkarayım. Bildiğin çöp adamı. Evet, bu bildiğin çöp adam, çöplerden yapılmış çöp adam. Evet. Bu da farklı bir bakış açısı. Hemen şurada başka bir heykel var. Onu da yorumlamak istiyorum. Burada bir zincir heykeli var. Zincirler üst üste bağlanmış ve yapıştırılmış. Bu heykeli gördüğümde aklıma tek bir soru geliyor: "Bunu nasıl durdurmuşlar?" Bir yakın çekim alabilir miyiz? Şuraya yakından bakabilir miyiz? Bu işin uzmanı ben değilim. Bu işin uzmanı, metalurji ve malzeme mühendisi Salih Bilgin kardeşim. Kardeşim, senin yorumlarına başvuracağım. Ben konuya açıklık getiriyorum. Bu tahminimce rutil elektrot ile elektrik ark kaynağıyla yapılmış ve kaynaklanmış, yani ayakta kalmasının sebebi bu. Evet, yani kaynakta bu şekilde duruyor. Ben buna bakınca bunun hızlı yapıştırıcıyla, Japon yapıştırıcısıyla falan yapılmış olduğunu düşündüm. Ama öyle değilmiş demek ki. Evet. Yani bu şekilde heykeller var, daha birçok heykel var. Bunlar hakkında yorum yapabiliyorsunuz. Heykelleri inceledik. Şu anda Teknoloji Fakültesi'ne doğru yürüyoruz. Salih, bir şey diyeceğim. Bana böyle bir deniz esintisi gelmeye başladı. Ağabey, sanki bir Ege şehrindeyim. O koku geliyor bana, deniz kokusu. Çünkü rektörlüğün oradaki havuza yaklaşıyoruz. Kardeşim, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'nün oradaki havuz. Burada çok güzel bir havuzumuz var. Üniversitemiz bunu düşünmüş. Öğrenciler havuzun başına oturup huzur bulabiliyor. Kendi iç dünyalarında bir yolculuğa çıkabiliyorlar. Adeta bir üniversite değil de sanki bir su parkı, bir Ege şehri. Gerçekten Gazi Üniversitesi muazzam bir üniversite. Gelin oraya, havuzun başına gidelim. Havuza doğru yaklaştıkça yeşil alanların sayısı artıyor. Her taraf, gördüğünüz gibi göz alabildiğine yeşillik. Ben genelde yürürken buradan geçeceksem çimlerin üzerinden yürümeyi tercih ediyorum. Bütün kötü enerjimi olduğu gibi toprağa veriyorum. Sonuçta şurada bir bisikletimiz var. Bu bisikleti kullanarak spor yapabilirsiniz. Gerçekten Gazi Üniversitesi'nin büyük ayrıcalıklarından biri. Sadece bisikletin konumunu çekelim. Bu bisiklet yeni konuldu. Anladığım kadarıyla özelliği şöyle; bisikleti sürüyorsunuz, burada bir enerji üretiliyor ve telefonunuzu şuraya taktığınızda şarj edebiliyorsunuz. Ben şu an bunu denemek istiyorum. Denemek istiyorum, kamerayı Salih'e vereyim. Ama şey, uygulamayı telefona indirmek gerekiyormuş. Olsun. Ben sadece sürmeyi deneyeceğim. Oturma yeri gerçekten rahat. Ben şu an rahatım yani. Evet ama dur, süremedim. Çantam engel oluyor. Canerciğim, çantayı tutar mısın? Sana zahmet. Teşekkürler. Bisikletin çok ergonomik bir tasarımı var. Şu anda ben gayet rahatım. Bisikletin üzerinde şöyle tuttuğumda ellerim tam denk geliyor. Bir sürelim bakalım, sürerken nasıl oluyor, onu da görelim. Evet, insanlar geçiyor, gördüğünüz gibi. Sürüşü gayet rahat. Ben beğendim. Spor salonuna gidip bir ton para bayılacağınıza buraya gelip hem sporunuzu yapıp hem de telefonunuzu şarj edebilirsiniz. Ya, yarın hatırlat da bilgisayarla gelelim kanka, buraya bilgisayarı da getireyim, bilgisayarı da burada şarj edeyim. Böyle bir imkan varsa kullanalım ağabey. Hem spor yap, hem de telefonun şarj olsun. Vallahi çok güzel. Az önce yüzüme vuran o meltemin, deniz esintisinin kaynağını bulduk. Şuradaki havuzdan geliyormuş. Burada normalde fıskiyeli oluyor, buradan sular fışkırıyor. Fakat şu anda onu kapatmışlar. Pazar günü olduğu için biz biraz videoya ara verip burada oturmak istiyoruz; iç dünyamıza doğru bir yolculuğa çıkacağız. Biraz dinleneceğiz. Havuzun başında böyle mezuniyet fotoğraflarınızı çektirebiliyorsunuz. Ama biz daha mezun olamadığımız için genelde burayı huzur bulmak için kullanıyoruz. Zaten Salih şu anda transa geçti. Bir Salih göster istersen. Gördüğünüz gibi Salih şu anda kendinden geçti. Ben de birazdan öyle olacağım. Kusura bakma kardeşim, şeyini bozduk meditasyonunu. Şimdi ben de aynı o şekilde huzur bulacağım. Şuraya oturarak terapime başlamak istiyorum. Hüseyin, kalk! Geldik. Nereye geldik lan? İki saattir uyuyoruz. Hadi kalk, video çekeceğiz. Oğlum içim geçmiş ya, şuraya her oturduğumda aynı şey oluyor. Muazzam bir havası var. Şu arkadaki su sesi var ya, efsane bir şey zaten. Gerçekten öyle geliyor ağabey. Hadi başlayalım.

Videoya geçelim. Üniversiteye yeni geçmişsin. Lise bitmiş, deli gibi ders çalışmışsın. Sonunda istediğin üniversiteyi, yani Gazi Üniversitesini kazanmışsın. Senin o üniversiteden beklentin ne olur? Benim üniversiteden beklentim tabii ki çimlerde uzanıp yuvarlanmak olur. Aynen ağabey, çimlere geleceksin, oturacaksın, arkadaşlarınla böyle bir Akdeniz akşamı yapacaksın. Gerekirse çimlerde yatacaksın. Bunları yapmak olur işte. Gazi Üniversitesi bunu da düşünmüş arkadaşlar. Teknoloji Fakültesi'nin önünde devasa bir yeşil alan var. Hatta şöyle bir çeker misin kardeşim? Gördüğünüz gibi çok büyük bir yeşil alan var. Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi'nin önünde, bugün Salih ile birlikte burada oturma testi ve yatma testi uygulayacağız. Çünkü buraya gelen üniversite öğrencileri genelde ya oturuyorlar ya da yatıyorlar. İlk olarak oturma testinden başlayalım. Yaklaşık on beş dakikadır oturuyoruz ve bence gerçekten çok rahat. Özellikle benim dikkatimi çeken bir şey var; çimlerin boyutları ne çok yüksek ne de çok alçak. Tam böyle ayarında kesmişler; insan oturunca hafif bir yumuşaklık hissi veriyor. Fakat çok da uzun değil, yani seni rahatsız etmiyor. Bence oturma testini başarıyla geçti. Sen ne düşünüyorsun? Yani bence de oturma testini başarıyla geçti. Hani çimlerin yüksek olması, daha böyle derin batma olmuyor, gayet iyi. Bir de istersen yatma testini yapalım, insanlar burada genelde nasıl yatıyor? Abi, birbirinin dizine atıyorlar. Ben şöyle senin dizine doğru uzanayım. Bakalım gerçekten nasıl oluyor? Şöyle bir... Sen yan dön kanka istersen. Aynen. Bakalım yatış testinde geçecek mi? Evet, gayet rahat. Yani rahat mısın? Tabii abi, uyurum ben burada. Seninle biraz bacaklarım etli butlu, kardeşim. Gayet rahat. Bence yatış testinde başarıyla geçti. Gazi Üniversitesi öğrencilerinin çok bilmediği bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Burada, yani B bloğun önündeki çimlerde iki saatten fazla oturunca otomatik olarak yanlardan gitar çıkıyor. Bu gitarı çalıp burada ortam yapabiliyorsunuz. Bunu çoğu öğrenci bilmez. Rektörlük bunu düşünmüş; iki saatten fazla burada oturan öğrencinin canı sıkılır diye. Bir şeyler yapmak ister düşüncesiyle buraya gitar yerleştirmiş belli noktalarda. Özellikle şu beyaz çiçeklerin yoğun olduğu noktalarda gitar var. Oralarda iki saatten fazla oturunca otomatik olarak gitarlar yanlardan çıkıyor. Bir düşünün ki, öğrencinin memleket hasretini bile gidermeyi düşünmüşler. Eğer böyle memleket hasreti çektiyseniz, köyünüzü özlediyseniz ve de Gazi Üniversitesi öğrencisiyseniz, Gazi Üniversitesi'ndeki laplara gelerek memleket hasretinizi dindirebilirsiniz. Buradaki lapların mimari tasarımı köy şeklinde tasarlanmış. Hemen sizleri göstermek istiyorum. Şöyle gösterelim, Caner. Gördüğünüz gibi aşağı doğru bir yol gidiyor. Burası adeta bir köy yolu. Aşağı inince hemen orada pazar var; mesela öyle hayal ediyorum kafamda. Daha sonra şuradaki yapıların tasarımları yine eski yapı şeklinde. Burası bir depo ama bana adeta bir köy kahvesi gibi geliyor. Şurada masalar var, dayılar okey falan oynuyor. Öyle hayal ediyorum. Ben kafamda öyle canlandırıyorum. Sonra ilerleyelim. Şurada yine banklar falan var. Orayı da gösterir misin? Buradaki banklarda da köy halkı oturuyor mesela. Sonra burada bir havuz var. Bu havuzu şuradaki çeşmeler dolduruyor. Burası da sanki bir köy havuzu, köy çeşmesi gibi. Bakalım suyu akıyor mu? Evet, suyu akıyor. Fakat garip sesler çıkartıyor ama neticede su akıyor. Burada elinizi yıkayabilirsiniz. Hatta sabun bile koymuşlar. Şu an çok az bir sabun kalmış dibinde, ben onu kullanmayacağım. Hiç olmasın diye şöyle gösteririm. Suda bir elimizi yıkamak istiyorum. Evet, gerçekten güzel, buz gibi su akıyor. Sanki bir köy pınarı. Havuz dolmuş, biraz pislenmiş ama kendi kendine temizlenir. Videoyu burada sonlandırmak istiyorum. Sizler için Gazi Üniversitesi'ni inceledim. Baştan sona her şeyini yorumladım. Burada biraz oturup memleket hasreti gidereceğim. Salih ile birlikte sohbet edeceğiz. Eğer videonuzu beğendiyseniz, videoyu beğenmeyi ve kanala abone olmayı lütfen unutmayın. Bir sonraki videoda görüşmek üzere.