Öğretim Üyeleri'nin çok donanımlı olması benim beğenilerimin başında geliyor. Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisiyim. Eğitim kadrosunun yeni oluşum göstermiş olan üniversitemizi, kısa süre zarfında başarılarla adının duyurulacak olmasına katkı sağlayacaklarına dair düşüncelere sahip olmaktayım. Güvenilir kaynakları kullanmaları, alanlarında değinilmemiş konularda dahi nokta atışı yaparak ders anlatmaları, ders materyallerini gerektiği ölçüde gerektiği gibi kullanabilmeleri, öğrencileri de dinlemeleri ve interaktif biçimde ders işleyebilmeleri, geleceğe hazırlamaları bizim başlıca bakacağımız noktalardan birkaçı olmalıdır. Eğitimcilerimiz bunu hakkaniyetle yerine getirmede oldukça başarılıdır. Bizi doğru kaynaklara yönlendirmede kendilerinden emin ve cesur adımlar atmaktadırlar.

Evet,Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra okulunuzda eğitim fakültesi, bulunuyor ise pedagojik formasyon alarak ortaöğretim kurumlarında, öğretmenlik statüsü elde edebilirsiniz. Üniversite tercihlerinde bulunurken bahsettiğimiz 'eğitim fakültesi' maddesini, göz önünde bulundurarak, tercih yapmanız, sizin için bir avantaj olacaktır. Eğer okulunuzda eğitim fakültesi, bulunmuyor ise çevre okullardan formasyon alabilirsiniz. Bu konuyla alakalı yeni düzenlemeler geliyor, takipte kalmak gerekir.

Bunun cevabını ilk önce hayır, olarak cevaplamak isterim. Böyle bir yükümlülük şart değil. Herhangi bir bölümün mezunu ya da öğrencisi olsanız dahi yazar olabilirsiniz. Önemli olan, hobinizi geliştirmekten yana olmanızdır. Yazarlık tutkunuzun peşinden gitmelisiniz. Tabii Türkoloji bölümü okuyorsanız ve yazmaya meyiliniz varsa bu size ekstra bir katkı sağlayacaktır. Neden böyle bir söze atıfta bulundum, çünkü biz bu bölümü okurken beraberinde sadece bir materyalden yardım almıyoruz. Farklı kaynakları inceliyor, bu kaynaklardan doğan birçok fikri görüyoruz. Yani size birkaç tüyo verebilirim bu noktada. Öncelikle çok okumak gerekiyor, sabırlı olmalısınız. ''Çok okumanız gerekiyor'' dedim, şimdi bunun altını bir dolduralım. Unutmayın ki; ortaya atılan düşüncelerin yandaşları olduğu gibi zıttı da bir hayli olacaktır. Okumamış ve bilmiyorsak bu ortaya atılan fikirleri yorumlayamayacağız. En azından bir konu üzerinde ilerliyorsak genel hatlarına hâkim olmalıyız. Araştırma yapmalı ve argümanları ona layık seçmeliyiz.

Temiz bir Türkçe ile seslenmeliyiz okurlarımıza. Seçtiğimiz sözcükler, ahenkle dans etmeli, geçmişimizdeki başyapıtları da göz önünde bulundurmalı günümüzün koşullarına uygun kelimelerle ilerlemeliyiz yolculuğumuzda. Hayal gücümüzün, engin ufuklarını biraz da gözlemci yönümüzü işin içine kattık mı sırtımız yere gelmez.

Merhaba, öncelikle sıkılmayan, sabreden ve düzenli çalışma yapabilen, kitap okumayı seven, araştırma yapabilen, gerektiğinde sahaya inebilecek olan, insan ilişkileri güçlü; sağduyulu, hoşgörü sahibi, iletişimde hem alıcı hem verici tarafta yol izleyen, interaktif, soru sorabilen, iyi gözlem yeteneğine sahip genç arkadaşlarımızın zevkle okuyacağı bir bölümdür.