Ülkenizin ve dilinizin dışında çalışmak, bilmediğiniz bir kültürde ve ekonomide yer almak, bir toplantıya girdiğinizde yanlış anlaşılmaktan korkmak ciddi manada zor. Siz burada belli bir düzene alışmışsınız ve bu düzende devam ediyorsunuz. Söyleyip yaptıklarınızın nereye gideceğini tahmin edebiliyorsunuz ama orada öyle bir şansınız yok. Özellikle gittiğiniz 6 ay veya 1 yıllık süreçte herkesle her kelimeyi seçerek konuşmak zorundasınız. Bu yüzden geceleri yastığa kafanızı koyduğunuzda ertesi günün güzel geçmesini, bir pot kırmamanız gerektiğini, insanların düşüncelerini zedeleyecek herhangi bir hamlede bulunmamanız gerektiğini düşünüyorsunuz, bu şekilde uyanıyorsunuz ve gününüz de bu şekilde geçiyor. Bu sebeple kolay değil.
Gözlemlediğim kadarıyla gençler hep yurtdışına gitmek istiyor ama bence önce bir tecrübe kazansınlar. Türkiye’de biraz çalışıp işlerinde uzmanlaşıp dillerini geliştirsinler. Bunları tamamladıktan ve bir altyapı oluşturduktan sonra yurtdışındaki zorluklara da göğüs gerecek duruma gelirler diye düşünüyorum.
Sektörden ziyade fonksiyonlar önemlidir. Bence Satış, Müşteri İlişkileri ve İş Geliştirme pozisyonları şu anda daha avantajlı çünkü genellikle bu pozisyonlar yurtdışında açık olup Türkçe dilbilgisi isteniyor. Bunun yanı sıra Bilişim sektöründeki Mühendis arkadaşların da son zamanlarda avantajlı olduğunu düşünüyorum. Bu arkadaşlar mutlaka İş İngilizcesini iyi bir şekilde öğrensinler. Zaten Türkiye’deki ve yurtdışındaki pozisyonlarda çok avantajlılar. Bana sorarsanız İKCI kimliğimle şöyle cevap verebilirim; yurtdışındaki firmalar teknik pozisyonlarda EQ'ya da ciddi anlamda bakıyor. Çok iyi kodlama bilebilirsiniz veya çok iyi ürünler geliştirebilirsiniz ama iyi insan ilişkileri çok ciddi kriterdir.
İstanbul Kültür Üniversitesi, Araştırma Görevlisi
Sabancı Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi
Devam edebilmek için üye girişi yapmalısınız.