Hocam merhaba, buraya uzun zaman önce üye olup unutmuşum. İlk defa da senin soruna cevap vereceğim. Tam eve gelmiş oturacaktım ki, mailden sorduğun soru gözüme çarptı. 

Öncelikle, ''küçük üniversite'' kavramından yola çıkalım. Senin nazarında bu ne demek, tam olarak bilmiyorum. Fakat, kastettiğin ''Boğaziçi, Ankara, Maramara, ODTÜ, Hacettepe, Eskişehir Anadolu , 9 Eylül vs.'' ise, memlekette okunacak üniversite, gidilecek bölüm kalmaz. Öncelikle, şunu bilmen lazım, bahsettiğin algı var(DI), artık öyle bir algı bir öteleme yok yani. Mesele, tamamıyla senin kendini geliştirmen ile alakalıdır. Mesela, bu bölümü Türkçe okumak çok saçma. Mutlaka İngilizce okumalısın. İster bil, ister bilme; insan istediği zaman Çinceyi bile öğrenir. Bir diğer önemli nokta ise, bölümünün akademisyen kadrosudur. Gitmek istediğin, yahut gitmek zorunda kalma ihtimalin olan üniversitelerin akademisyen kadrolarına bir bak derim. Misalen, benim üniversitem yani Arel Üniversitende muhteşem bir kadro var. Bizi gece gündüz zorlayan, bizlere bir şeyler katmaya çalışan, özverili bir ekip mevcut.

Yani değerli arkadaşım, demek istediğim şu! Hiç bir şey, hiç bir diploma seni senden habersiz yükseltmez ve sana değer katıp işe girmen de yardımcı olamaz. Burada devreye giren sensin. Nitelik ve bilgi sahibi insan, daima yolunu kendi kurup kendi kendini geliştirir. 

Merhaba , hangi üniversiteden mezun olursan ol , önce İngilizce sonra alternatif 2.dil öğren , bilgisayar programlarını öğren , imkan varsa yurtdışında eğitim al(Erasmus , Mevlana ) kendini ifade etme yeteneğini gelistir, bunları uygularsan büyük üniversitelerden mezun olmuş birinden daha ustlere yukselebilirsin , lakin , 2 aynı özellikte eleman varsa tabi ki orada iyi üniversiteden mezun olan önce çıkacaktır 

Evet.

Eğer yurt dışı ile ilişkili iş yapma amacın varsa, kesinlikle evet. Ben de cok kararsiz kalmistim, sevdigim universitenin Türkçesine puanim yetebiliyordu, bir de bi alttaki universitenin İngilizcesine. Ingilizceyi sectim. İyi ki secmisim. Cunku dusunecek olursak; dersler Ingilizce, o minik minik tüm kavramlar, sunumlar, kitaplar, sinavlar,... Her sey Ingilizce. Ayrıca ifadeler deyimsel, Türkçesi ile direk mantikli bir ceviriye sahip olamiyor genelde.

Ugrastıkça cabaladikca kendin cumlelerini aklinda o dilde olusturdukca kulağın bu dile alişıyor, kelime haznen gelisiyor, ifade kapasiten artıyor,... Kendini zorladığın icin artik bir noktadan sonra ciddi ciddi Ingilizce dusunmeye basliyorsun. Bu farki Türkçe bölümle kapayamayabilirsin.

Başarılar!

Uluslararası İlişkiler bölümü; tarih, sosyoloji, felsefe, güncel konular, iç-dış politika, bol hukuklu ve arasına birazcık da sayısal derslerin (ekonomi, işletme, matematik) serpiştirildiği bir bölüm. İşin temeli olan uluslararası ilişkiler ve dış politika dersinden ayrıntılı olarak bahsedecek olursak; temel kavramlar, aktörler, örgütler, teori ve metodolojiler, uluslararası siyasal sistemler, diplomasi tarihi, uluslararası ekonomik ilişkiler, uluslararası terörizm, dış politika yöntemleri vb. konularını/derslerini çokça göreceğinizden emin olabilirsiniz. Konulardan birine bile ilginiz varsa diğerlerine de ilginiz artacaktır. Son bir öneri olarak; bu bölüme ilgi ve merakınız yoksa bu bölüm sizi baya zorlayabilir

İlk sene için, hemen hemen her bölümde olduğu gibi; giriş derslerini alıyorsunuz. Örneğin online olarak Türk Dili, İnkılap Tarihi gibi dersler. Bunların yanında ben Macro ve Micro ekonomi derslerine tabii olmuştum. Ayrıyeten, sosyoloji de görebilirsiniz. 2. Sınıftan itibaren yönetim bilimi, dış politika analizi, anayasal hukuk, siyaset tarihi, kimlik ve kültür politikaları ve insan hakları derslerini görüyorsunuz.