Bu soruya 2008 yılında ve bugün (2022) vereceğim cevaplar arasında büyük fark var maalesef. 2008 yılında "bir hukuk fakültesi mezunu, bir avukat pekala kasiyer olabilir" diyebilecek kimse yokken geçen zaman içerisinde bölümün itibarı ve fakülte sayısındaki dengesiz artış bizlere bugün hukuktan bahsederken bolca maalesef/keşke dedirtiyor. Bu dengesizlik birçok bölüm için de söz konusu ancak bir tür kamu hizmeti olarak nitelendirebileceğimiz bu alanın ne olursan ol yine gel edasında öğrenci alması kabul edilemezdir. Bölüme ilişkin bu tür genel sorunların yanında kişilerin haklarını öğrenmesi ve sosyal hayatta daha bilinçli bir şekilde hareket etmesi gibi bir takım artılar da söz konusu tabi. Kanımca bilinçli bir birey olarak toplumsal hayatta yer almak, kişinin mesleğinden de, gelir durumundan da önce gelir. Hasılı, hukuka ilgi duyanlar için bu bölümü okumak, çay/kahve+çikolata+çerez eşliğinde Harry Potter keyfi yapmak gibidir :)

Baro'da stajyer alınır ya da alınmaz şeklinde seçmece bir husus yok. Hukuk fakültesini bitiren her öğrenci istediği il barosuna gerekli belgeleri ibraz etmek koşuluyla stajını başlatabilir.


Ankara Barosu'nda zorunlu ders uygulaması vardır. Birçok il barosunda böyle bir uygulama yok maalesef. Dersler süresince mesleğinde belli bir seviyeye gelmiş avukatların tecrübelerinden istifade etme, geniş bir sosyal çevre edinme, sosyal sorumluluk projelerine dahil olma gibi birçok imkan mevcuttur.