dünyanın heryerinde mekan her zaman insan için ilk sıralarda gelmiştir. bu bölümde de işte bu mekanı oluşturan sizler oluyorsunuz. bi yandan çok eziyetli bir bölüm. düzenli çalışsanız dahi geceniz gündüzünüz kalmaz, sosyal hayatınızdan bi nebze vazgeçmeniz gerekir. çizim için çok zaman ayırırsınız. aynı ilkokul ve lisedeki gibi hiç bitmeyen ödevleriniz olur. ama bölümü sevdikten sonra bunlar çokta rahatsız edici şeyler değil bence. çizim için öyle mimarlık gibi filan çizim yeteneğine ihtiyacınız çok yoktur.bölüme ilk geldiğinizde zaten yetenek sıfır kabul edilip çizim eğitimi verilecek sizlere. belirtmeliyim ki mimarlık isteyip puanı tutmayıp şehir bölge yazayım sonra geçeyim diyenlere kesinlikle tavsiye etmiyorum. çünkü öyle arkadaşları görüyoruz ki mutsuzlar. sayısal bi bölümden tercih yapıldığı için bilmelisiniz, bu bölüm sözelci sayısalcılar için. eğer tarihi coğrafyayı ve sosyolojiyi azcıkta olsa seviyorsanız, bu bölümü gerçekten seversiniz. bölümün içinde çok az sayısal kullanıyorsunuz diyebilirim. temel matematik bilginiz yeterli olacaktır. mezun olduktan sonrada illa da belediyeye gireyim çalışayım şart değil çünkü bu bölüm bir çok bölümün kesişme noktasında. kişisel ilgi alanlarınıza göre ekonomi, sosyoloji, siyaset, bölge planlama, kentsel tasarım, arkeloji-koruma gibi alanlara yönelme şansınız var.

Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Ve son 10 yılda belediyecilik anlamında müthiş gelişmeler yaşandı. Şehir ve Bölge Planlama tam bir "geleceğin mesleği". Çünkü bu ülkede planlanacak çok ama çok şehir var. Ve belediyelerde başlangıç maaşları doktorların pilotların maaşını solda sıfır bırakır.

Açıkçası ilk tercihim bölümden ziyade okul olmuştur. Önceliğim İstanbul Teknik Üniversitesi olduğu için okulda iki bölüme puanım tutuyordu. Ya Çevre Mühendisliği ya da Şehir Bölge Planlamayı seçecektim. Peki pişman mıyım? Kesinlikle hayır. Çünkü okulum, özellikle binam yani Taşkışlam ve kurduğum arkadaşlıklar, okul ortamım, hocalar ile olan ilişkilerim, Türkiye'nin dört bir yanına bölüm sayesinde yapmış olduğum geziler hayır cevabını açıklamaya yeterli olacaktır. Evet zorlukları yok mu var. Mühendislere göre daha fazla yoruluyor muyuz evet. Uykusuz kalıyor muyuz ona da evet. Ama her şeye rağmen her şeyiyle bu bölüm insana çok şey katıyor.

fizikten nefret ederdim ve çizim yeteneğim oldukça iyiydi.bu bölümü tercih etmemin en büyük sebeplerinden birisiydi.Ama suan neden diye cevaplasam. artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğini, şehrinin parsel parsel parası olanlara satılmaması gerektiğini düşünüyorum. her ne kadar bilinmese de son zamanlarda yaşanılan olaylar yüzünden oldukça önemli ve gitgide ismi duyulan bir bölüm olduğu görüşündeyim.Hayalgücü ve çizim yeteneği olan ve bastırarak söylüyorum zorluklar karsısında kolay pes etmeyen kişilere tavsiye ederim.

genelde mimarlıkla bağlantılı olduğu için seçildiği düşünülür ama şehircilik dediğimiz bir meslekten veya bir bölümden çok belki bir hobi veya tutku denebilir. keyiflidir avantajları çoktur . herkes gibi bakmamayı öğreten bir bölüm olduğundan hafif çatlatırsınız ama zevk verir.

çevre sehircilik bakanlıgında kültür ve turizm bakanlıgında ve diğer bir ck bakanlıklarda plancılar calısmaktadır. ayrıca belediyelerde önemli rolümüz vardır. eger sermayem var diyenler kendi bürolarını ofislerini açıp kendi işlerini yapabiliyorlar

"Belediyecilik" denen bir tabir var. İşte onu yaparlar. O belediyeye bağlı tüm hizmetler Şehir ve Bölge Planlama mezununun işidir. 4 sene okursun mezun olur olmaz patron gibi iş yaparsın. Aynı zamanda Mimarlık Ofisi, Bankalar (expertize), Alışveriş merkezleri (analiz biriminde çalışan), İnşaat Firmaları, Planlama Ofisleri gibi yerlerde de çalışanlar var.

en yaygın seçenek belediyelerde plancı olmak. ardından özel şirketlerde plancı olmak geliyor. ama şehir plancıları odasından bölümün tanıtımına geldiklerinde bize yapabileceklerimizi anlattıklarında çok şaşırmıştık. hollywood da set tasarımcısı olarak bile iş imkanı var aslında. mesleğin temelinde mekan tasarımı olduğu için bir çok alanda çalışılabilir. mesela gsm firmalarında ya da bankalarda coğrafi bilgi sistemleri uzmanı olarak çalışabilirsiniz. ilginize göre bir sosyoloji ve ya şehir ekonomisi uzmanı olabilirsiniz. tarie arkeolojiye ilgi duyuyorsanız yerleşmeler tarihi/arkeolojisiyle ilgilenebilir, koruma uzmanı olup, KUDEBlerde ve ya koruma kurullarında görev alabilirsiniz.

bu linkten faydalanmanızı öneririm :) http://sbpturkiye.com/sehir-bolge-planlama-nedir.html

ben de kendi üniversitem adına bilgi verebilirim. İstanbul teknik üniversitesi şehir ve bölge planlama bölümünde 3. sınıf öğrencisiyim. mimarlık fakültesi geneli olarak ilk yıl hocalarımız bilgisayar kullandırmaya pek sıcak bakmıyorlardı. genel olarak malzemeleri keşfederek maket yapmak, kolajlar oluşturmak vs hep elde uğraşırdık. sonlarına doğru bilgisayar programlarına hafifçe geçmeye başladık. adobe photoshop, adobe illustrator, sketchup ve bölümlere göre daha farklı programlar derslerimizde gösterilmeye başlandı. daha sonrasında ise (şehir planlama adına konuşuyorum) planlar, analizler, paftalar hep dijital programlarda yapılmaya başlandı. planlar için autocad, analizler için arcGIS, paftalar için ise illustrator ve photoshop başlıca kullandığımız programlardır.

Eğitim aldığınız kuruma göre değişir. Hatta aynı okulda bile farklılık gösterebiliyor. Biz 1. sınıfta bilgisayara ihtiyaç duymuştuk.

Biz 2. sınıfta başlamıştık. 3. sınıfta komple bilgisayar çizimlerine geçtik :)

Mimarlık şirketlerinde, harita sistemleri şirketlerinde, belediyelerde, bakanlıklarda, kalkınma ajanslarında...yani aslında şehrin dahil olduğu her noktada çalışabilmek mümkün.


Belediyeler ve bakanlıklar eğer kadrolu olduğun takdirde 4bin gibi bir maaşla, özel sektördeki şirketler ise konumuna göre çok daha düşük bir maaşla başlayabildiğin yerler. Bölümümüz de kendi içinde 4-5 alana ayrıldığı için herkesin çalışma alanı farklı olabiliyor :)