Neden Makine Mühendisliği Bölümü?

70 Cevap

Öncelikle neden X bölümü demeden önce neden diğer bölümler değil sorusuna cevap vermek istiyorum ben.

Elektrik-elektronik mühendisliği öncelikle ODTÜ’de okuyabileceğim bir bölüm değildi. Zaten tercih edebiliyor olsam muhtemelen yine de tercih etmeyeceğim bir bölümdü. Her ne kadar gelecekte de istihdamını kaybetmeyecek bir meslek olsa da EE okumak lise öğrenim hayatımda hiç aklımda olan bir şey değildi. Kendi tasarlamadığım bir mekanizmanın üzerinde kontrol yapmaya çalışmak muhtemelen sistem benim istediklerimi yapmayacağı için pek ilgimi çekmeyecekti :) Bilgisayar mühendisliği okumuyor olmamın sebebi de yaptığım işlerin monitörün dışında bir yansımasını görme ihtimalinin olmadığını düşünmem, başka bir deyişle çok soyut olması :) Endüstri okuyan arkadaşlar kızacaklardır belki ama, mühendisin dilinden anlayan bir işletmeci olmak için mühendislik diploması almayı istemediğimden ve tasarladığım bir sistemin her alanında söz sahibi olabilme imkanını sağlayan geniş bir alanı barındırdığından (termodinamikten makina tasarımına, üretimden mekatroniğe, akışkan dizaynından dayanım&hareket; hesaplarına kadar) Makina Mühendisliği bölümünü tercih ettim ve şu anda da eğitimini alıyorum :)

Eskiden beri fizik ve matematiğe ilgim vardı. Bu iki dal benim için bir ders değil, hobiydi.
“Makina mühendisleri şu sektörlerde çalışır, şu kadar maaş alır” gibi cevapları heryerde bulabilirsiniz, bunun yerine makina mühendsiliği ortamından bahsetmek istiyorum ben.
İnsanların Odtü makina mühendisliğinde okuduğumu duyduklarında söyledikleri ilk söz “Allah yardımcınız olsun” oluyor. Odtü makina mühendisliğinin çok zor olduğunu siz de duymuşsunuzdur. Dürüst olacağım, evet cidden zor :) Ama belki de makina mühendislerinin bu kadar kolay arkadaşlık kurmalarının sebebi de budur. Birbirini hiç tanımayan iki makina mühendisi bir araya geldiğinde, yarım saat içinde çoktan tanışıp birbirlerine ders-hoca anılarını anlatmış olurlar. Bu bölümde insanlar hırsları yüzünden arkadaşlıklarını zedelemezler. Bölüm zor olduğu için “anca beraber kanca beraber” anlayışıyla verilir dersler :)

Her anne baba gibi benimkiler de tutturmuş oğlumuz bu sene tıpa gidecek diye. Ben esasında çok düşünmüyordum. Puanım beklediğimden biraz düşük geldi ve tıp tuttu tutmadı seviyesindeydi. Risk alıp tercih ettim tıpı ve tutmadı. Şansım burada döndü. Esasında bu da bir vesile oldu diyebilirim. Makine mühendisliğini çok bilinçli yazmadım yani. Tıplardan sonra yazmıştım Yıldız makineyi.

Fakülte kapısından içeri adım attıktan sonra mesleği sevmeye başladım. Öğrenme ve araştırma merakıma uygun bir meslekti bu. Her geçen gün daha da seviyorum bu yüzden. Çünkü doğayı açıklama gayreti içerisindeki meslekler kendimi bildim bileli kendime uygun gördüğüm mesleklerdir. Buna ilkokuldayken yaptığım mermi hızı hesaplama deneyini veya bir yuvadaki karınca sayısını hesaplamayı örnek olarak verebilirim.Küçükten beri makine mühendisi olacağım demiyordum ama aklımın bir köşesinde hep mühendis veya bilim adamı olmak vardı.Elektronik, elektrik, bilgisayar gibi dallar bana biraz soyut geldiği için; biyomühendislik, inşaat, metalurji gibi dallar da makineden daha ağır basmadığı için bu bölümü seçtim. Bir diğer sebep de makine mühendisliği gibi devasa bir alana girdikten sonra 2. sınıfın sonunda dal seçimi yaparak çalışmak istediğim sektörü belirleyebilecek olmaktı. Böyle geniş bir dünyada seçim şansımın bol olması beni etkileyen başlıca faktörlerdendi. Makine mühendisliği eğer pazarlama vs. gibi mesleğinizden biraz bağımsız konularla ilgilenmiyorsanız çok zevk alabileceğiniz bir meslek. Tabi kimi sever kimi nefret eder orası ayrı ama, bilinçli tercih edenler kesinlikle pişman olmaz onu söyleyeyim.

Ha bir de. Uçak motorları çok etkiliyordu beni. Sırf uçak motoru merakım da etkili olmuştu makineyi tercih etmemde :) Sonra bu heves geçti tabi ,yerini başka hevesler aldı. Enerji santralleri gibi :)

Aslinda tamamen ilgi alanlarimdan dolayi. Kendime baktigim zaman muhendislik disinda bir bolum okuyamayacagimi ve calisma hayatinda da insan iliskilerinin ve iletisiminin onemli oldugu bir yerde calisamayacagimi fark ettim. Arka planda calismak istedim yani, uretimde planlamada. Sonra da hangi muhendislik olacagina karar vermem gerekti. Somut bir seylerle calismak istedim, bilgisayar programlariyla aram hic iyi degil gercekten. Sonuc da makine muhendisligi oldu.

mühendislik her zaman ilgi duydugum bi alan olmustur.
küçüklükten gelen meraklara cevap bulmak için kendimi makine mühendisliğinde buldum

Gerçek cevabı elektrik-elektroniğe puanım yetmedi :D süslü cevap mekanik ve otomasyona hayranlığım var.Makineleri birbirinden ayırt etmeden severim bu yüzden dolayı da Makina seçtim

Mekanik şeyler hoşuma gidiyor onlarla uğraşmayı seviyorum. Kendimi bildim bileli hayalimdi denebilir. Bölümüm önceden kafamda belliydi üniversite biraz sürpriz oldu diye özetleyebilirim durumumu.

Matematiğim fiziğim iyi diye gelenler, bilin ki hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bölüm daha çok fiziğe dayalı ama sizin anlayacağınız dilden konuşmak gerekirse, ve tabii bolca integral türev, hesap makinesi serbest bölüm dersleri için rahat olun, artık tam sayı devri bitti . Malzeme yapısı, durağan ve hareketli sistemler, bilgisayar kontrolü , yazılım, ısı transferi ve değişimi, akışkanlar (sıvı) mekaniği gibi temel konular üzerine kurulu bölümdür aşağı yukarı anlatmak gerekirse. Poponuzun proje, rapor ve ödev hazırlamaktan düzleşeceği kesindir, bilgisayarla iyi haşır neşir olacaksınız. Gelmeden önce 2 değil 78 kere düşünün, ama değiyor mu bütün bunlara, sonuna kadar değiyor.

Çalışma alanı geniş, ihtiyaç yüksek, temel mühendislik, bu yüzden bence bitmeyecek bir mesleklerden bir tanesi. Tabi bir de işini sevmek gerekir, istenmeyen bir bölümü bitirmek zor.

Geniş bir iş hacminin olması ve mühendisliğin ana dallarından birisi olması.

Her alanda çalışabilmesine karşın "köle gibi çalışması" da kaçınılmaz gerçek. Bir şeyler başarma sevinci yaşayabilirsiniz ama malesef özel hayatınız yalnızca akşam yemeği ve uykudan ibaret olacaktır. Üniversitede bol vaktiniz olacak fakat mezun olduğunuzda malesef lanet edeceksiniz. Nerden mezun olursanız olun, devlete atanmak için KPSS'yi neredeyse fullemeniz gerekecek, özelde de 'cumartesileri' de çalışmak zorunda kalacaksınız. Bu bölümü tercih etmeden önce yüz kere düşünün derim.

Eğer makinelere karşı bir tutkunuz yok ise kesinlikle yazmayın. Hele Yıldız Teknik Üniversitesi’ni hiç yazmayın. Sorunlu hocalar fazla bulunur bu okulda. Dersler aşırı zordur. Makine’nin kendisi zordur zaten. Ama mezun olduktan sonra iş yelpazeniz çok geniş olacak ve açıkta kalma gibi bir probleminiz olmayacaktır. Ancak lisans eğitimi süreciniz çok sancılı geçecektir bunun garantisini verebilirim. Tekrarlıyorum, makinelere karşı bir tutkunuz yok ise, YAZMAYIN !

Çocukluktan beri hayalim bu bölümdü. Kimsenin etkisi olmadı. Ben kendim seçtim

Bölüm çok geniş bir bölüm dolayısıyla istediğim her hangi bir alana eğilebilirim.

İş avantajlarının sınırları zorlaması sebebiyle kendimi 7.tercihim olan Uşak Üniversitesi Makine Mühendisliğinde buldum.

Yenilikçi ve yaratıcılığı esas alan bir bölüm olduğundan. Kimine göre de bölümün ismindeki etiketin yarattığı hava. Bana göre ise, hayallerin başlayacağı nokta. Girdikten sonra her bölüm okunabilir sorun değil. Asıl sorun olan, okuyacağınız bölümün hayallerinize paralel olup olmayacağı. Mutlu olmayacağınız bir mesleği asla icra edemezsiniz. Bunu aklınızdan çıkarmayın!

Modern zamanlarda savaş pilotları, tank komutanı, siyasetçiler, askerler, doktorlar savaşmaz. Aslında teknoloji savaşır, bu savaşı da kazanmak istiyorsanız çok iyi makine mühendİsleriniz olmalıdır. Bu yüzden ülkelerin caydırıcı gücü, ekonomisini ergonomik ve yüksek teknolojilerin tasarımı mutlaka bir makine mühendisiliği dizaynı olduğu için makine mühendisliğini seçtim.

Özge Bolcal Boyalı
Özge Bolcal Boyalı
Smart Innovative Operations Proje Müdürü, Air Liquide