Boğaziçi Üniversitesi

Neden Boğaziçi Üniversitesi?

43 Cevap

Samimi olmak gerekirse kampüsle başlamak lazım. İnsan ilk bakınca ne kadar güzel ‘ooo boğaz manzarası var ya’ şeklinde düşünüyor. Evet var ama bir süre sonra deniz manzarasından daha öte bir şeyler de var.

Akademik hayata dair de, donanımlı ve farklı bakış açıları getiren aynı zamanda farklı karakterdeki(gerçekten de hepsi birbirinden ilginç) hocalardan görme şansına erişiyoruz.

Çok farklı sosyal etkinliklerin parçası olabilmek de ayrı bir artı. Her insana hitap edecek bir şeyler var diyebilirim.

Yurtdışı bağlantılarını da söylemeden geçmemek lazım. Erasmus, exchange gibi olanakları çok fazla. Bu da öğrencilerin farklı ülkelerde kısa süreli de olsa eğitim alarak farklı bir vizyona sahip olmasını sağlıyor.

Çünkü 1 numara bu okul yazmayın yazıyor formda, tabi ben de yazmayacağım zaten, yine de yazsam biraz olurdu bence, değil mi? Şaka bir yana, ben Boğaziçi Üniversitesini seçtim çünkü puanım öyle geldi. Elimdeki puanla İTÜ’de Kimya Mühendisi olacağıma Boğaziçi’nde Kimyager olurum dedim ve buraya geldim. Yine de neden bunu dedim? Okula dair çok bir bilgim yoktu, ama adından dolayı seçtim öncelikle. İkincisi, az kontenjan seçmece öğrenciler olması cazip geldi. Tahmin ediyorum ki okulda herhangi bir insanın sıralaması 30000′den aşağı değildir. Bunun de bir şekilde okulun çizgisini belirleyeceğine inandım.

Boğaziçi'nin vizyonuna ve burada kendimi geliştireceğime inandığım için. Zeki, entelektüel ve farklı düşünceden çok fazla insanla bir arada bulunma şansı sunduğu için. Tamamen İngilizce eğitim vermesi, mezunlarının alanlarında en iyi yerlerde olmaları, öğrenci kulüpleriyle dolu bir sosyal hayat sunması, ve tabi ki muhteşem kampüsü, manzarası...

Bu üniversiteyi seçerken sadece adına ve ününe bakıp seçmedim. Benim eksiklerimi düşünüp daha sosyal bir ortamda olmam gerektiğine karar verdim ve Boğaziçi Üniversitesi en iyi seçenek olarak göründü. Bunun dışında, herhalde Boğaziçinin eğitim kalitesinden ve Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olduğundan bahsetmeme gerek yok :)

Sanırım temel neden çevrem. Komşumuzun bir oğlu okumuştu Boğaziçi’nde ben de ondan çok feyz alırdım o yüzden tercih ettim. Ama şimdi olsa tekrar tercih edebilirim. Çünkü, Boğaziçi’nin köklü ekolünden kaynaklanan, ayrı bir havası var. Son derece liberal bir ortam, kaliteli insanlar… Bunun yanında galiba bir de kampüsün güzelliğinden çok etkilendim. Şehre (Taksime) oldukça yakın, müthiş bir kampüs okulu. Mezun olduktan sonra daha net anlayabildiğim üzere hocalarının kalitesi falan da oldukca etkili olmaliymis tercihimde. Boğaziçi’nde gerçekten de efsanevi hocalar var. Yani temel faktör: insanlar. Hem birlikte okuduğumuz insanlar hem de sizi okutanlar oldukça nitekli.

Türkiye'de Amerikan standartlarında bir eğitimi, şehrin merkezine bu kadar yakın ve öğrencilere bu kadar fazla etkinlik imkanı tanıyan kampüslerde alabilmek; ayrıca gerek undergraduate gerek postgraduate düzeyde yurtdışında istediğin üniversiteye kolayca gidebilmek ve sorgulayabilen, kimseyi taklit etmek zorunda kalmadan kendi fikirleriyle hayatta ilerleyebilen bir birey olabilmek gibi avantajlarından dolayı ayrıcalıklı bir okul.

İyi bir üniversite isteği, İstanbul’da olması, özel bir üniversite istememem ve bölümüm adına bana katkısının çok fazla olacağını düşündüğüm için Boğaziçi Üniversitesi’ni tercih ettim. Kampüs olarak da zaten insanı çeken bir üniversite olduğunu düşünüyorum.

Eğitimin yanında sosyal aktiviteleri, kulüpleriyle insan ilişkileri anlamında kişiyi geliştiren bir üniversite. Donanımlı insanlarla beraber ders almak bile büyük bir keyif.

Köklü bir geçmişe sahip, son derece liberal ve nev-i şahsına münhasır bir kurum kültürüne sahip bir okuldur Boğaziçi. Her anlamda insanın ufkunu açar. Boğaziçi mezunu olmak, adınızın önüne Türkiye'de başka hiçbir üniversitenin veremeyeceği bir prestij ekliyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nin gerek vizyonu gerek sağladığı özgürlük ortamı gerekse verdiği eğitim tarzıyla Türkiye'nin en iyi okulu olduğunu düşünüyorum.Mezunlarına her iş alanında kendine güvenmelerini sağlayan bir eğitim tarzı var Boğaziçi Üniversitesi'nin.

Atacan Özgüner
Atacan Özgüner
Gelir Geliştirme Müdürü, Anadolu Efes

Üniversitemi bölümüm nedeniyle tercih etmiştim. Fakat tercih ederken de Boğaziçi Üniversitesi’nin akademik alanda kendimi geliştirmem için en uygun okul olduğunu düşünüyordum. Lisans ve yüksek lisans eğitimim boyunca bu düşüncemin doğru olduğunu gördüm. Çünkü Boğaziçi Üniversitesi geleneğiyle, bürokratik engellerden olabildiğince muaf serbestisiyle, hocalarının kalitesi ve öğrencilerinin potansiyellerini gerçekleştirebileceği kulüpleriyle gerçek anlamda bir üniversitedir.

Çünkü Boğaziçi Üniversitesi deyince akan sular duruyordu o zamanlar. Güzel bir etikete, sağlam bir eğitime sahip olacaktım. Oldum mu, evet oldum.
Boğaziçi Üniversitesi bence, hazırlık yılıyla birlikte 5 senelik huzurlu bir yuva vaad ediyor, ve vaadlerini karşılıyor. Ha bittiğinde sudan çıkmış balık gibi ne biliyim sokağa atılmış kedi gibi hissediyorsunuz ama olsun. Yılda bir kere homecoming'ine gidip nostalji yapmak için bile değer.
Bunlar dışında eğitim dediğimiz şey üç aşağı beş yukarı benziyor belli üniversitelerde ya da eğitimle ilgili, varsa eğer, açığı kendi çabanızla da kapatabilirsiniz.
Kampüs mevzusuna gelince, herkesin kampüsü kendine güzel ama hiçbir yer bir manzara etmez benim gözümde :) Bol miktarda kulüp ve lise düzeyinde muhtemelen varlığından haberdar olunmayan konularda seçmeli ders imkanı falan filan. Mühendisliğe girilip yönetmen olarak çıkılabilen yer en nihayetinde.

Yılmaz Özdil gibi yazayım:

manzarası çok iyidir
sabaha kadar içebilirsin özgürce
ya da istediğin kıyafetle girebilirsin derslere
rahattır yani ,özgürlükçüdür
hocaları genel olarak kafadır
ve kapıları her zaman açıktır(her üniversitede olduğu gibi)
şenlikleri falan iyidir,taşodası,koroları da
okulun çevresi çok eğlencelidir hareketlidir mutlu hissettirir
klupleri etkindir.bi çok yazar çizer sinemacı çıkarmıştır
bi tercih şansı daha olsa yine yazılır yine gelinir

Akademik kariyer düşüncesinde, olmazsa olmazların en başında gelen nitelikli ve akademik bir yabancı dil faktörünün yanı sıra değerli akademisyenleri barındırıp ve tabiri caizse sayısız akademisyeni piyasaya sürmüş olması, kamuoyunda saygın bir çizgisi, fiziki olarak İstanbul'un en gözde yerlerinden birine konumlanmış olması nedenlerim arasındadır

Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin birçok açıdan en farklı ve önde gelen üniversitesi. Bunun nedenleri arasında özgürlükçü yapısı, farklılıklara saygılı duruşu, zengin kulüp faaliyetleri, akademisyenlerin birikimi ve tabi ki kampüs hayatı sayılabilir. Ancak bana kalırsa üniversitemi diğer üniversitelerden ayıran en önemli faktör Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan neredeyse her öğrencinin daha iyi bir gelecek için sürekli somut bir şeyler ortaya koymaya çalışması ve bu durumun da tek tek herkesin kendisini geliştirmeye iten olumlu bir rekabet ortamı doğurması. Ayrıca farklı dünyalardan ve görüşlerden birçok insanla bir arada yaşıyor ve öğreniyor olmak kişilerin ufkunu inanılmaz ölçüde genişletiyor. Bu da Boğaziçi’nde eğitim alan kişilerin özgüvenlerini arttıran bir etken.

Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk misyonu, hangi bölümde olursa olsun öğrencisine pozitif ve sosyal bilimlerin temellerini edindirmek ve eğitimde öğrenciye geniş bir yelpaze sunmak. Bu nedenle yalnız İngiliz dili ve edebiyatı öğrenimi görmek değil, bunun yanında başka bilimlerin alanlarına da girmek ve bu eğitimi, 150 yıllık köklü bir eğitim geleneği dahilinde almak için bu üniversiteyi tercih ettim.

Üniversite sonuçları açıklandıktan sonra sonucun çok iyi gelmesinden sonra Türkiye'nin ileri gelen üniversitelerini araştırmaya başladım ve gidip yerinde görmek için İstanbul'a gittim. Bu vesile ile en iyi üniversiteleri inceleyebildim ve karar verirken hiç zorlanmadım çünkü Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüse adımımı ilk attığım anda burada bir şeylerin farklı olduğunu anlamıştım. Öncelikle okuldaki insan portföyü ve seviyesinin çok üst düzeyde olduğunu tamamen bir özgürlük ve huzur ortamı olduğunu söylemem hiç de yanlış olmayacaktır. İnsan faktörünün dışında fiziki imkanlara baktığımızda elit bir semtte böylesine manzaralı böylesine yeşil bir üniversitenin Türkiye'nin tartışmasız 1 numarası olmasının tesadüf olmadığını düşünüyorum.