Artvin Çoruh Üniversitesi

Neden Artvin Çoruh Üniversitesi?

4 Cevap

Doğrusunu söylemek gerekirse ben bunu kendime hiç sormadım. Çünkü ölü tercih olarak yazmıştım. Ama geldi. Kaderimizde varmış ne yapalım? ("Artvin gelmeseydi de onun bir altındaki Gazi Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği gelseydi daha mı iyi olurdu acaba..." diye ara sıra düşünmüyor değilim.)

Eğer okulu tercih etmeyi düşünüpte bu yazıları okuyan birisine ulaşıyorsam şayet, bu şehir herkese göre değil öncelikle onu söylemeliyim.


Ben artvindeyken bazen kendimi o kadar salak, yetersiz ve çaresiz hissediyorum ki... Artvine gelmeden evvel farklı konulara ilgi duyan ve kendini ilgi alanları yönünden besleyebilen, okuyan ve okuduğundan keyif alan bir insandım. Artvin Çoruh, maalesef "çoğu zaman" bana şunu dedirtmiyor; "bu okul beni gerçekten çok geliştirdi daha evvel bilmediğim şeyleri öğrendim." Derslerde genelde hocaların seviyeyi de baz alarak öğretmek maksadı ile bahsettikleri şeylerin genelini zaten oraya gelmeden evvel kendim kendi imkanlarımla öğrenmiştim. Bu husus beni çok üzüyor mesela her seferinde... Ama hiç mi bir şey öğrenmedim? Divan edebiyatini sevdim bölümümün derslerinde olmasından dolayı... (ki şunu da söyleyeyim ki 2 seneyi geride bırakıp 3.seneye geldim yani hâlâ iki senem daha var) ama muhtemelen hangi üniversiteye gidersem gideyim zaten sevecektim... Çünkü zaten ilgi duyardım, yakından tanıma fırsatı buldum bölümüm aracılığıyla ve artvine nasip oldu bu. Ayriyeten çocuk edebiyatı çok ilgimi çekmeye başladı, daha evvel bilgim olmayan bir alandı ama pek tabi bu da yine bölümüm ve bölüm hocalarım ile ilgili olan bir konu.


Okuldaki hocalar inanılmaz derecede özverili aslında. Hepsi öğrencilere bir şeyler katmak, onları zenginleştirmek ve ufuklarını genişletmek için can atıyorlar... Öğrencilerin çoğunun o taraklarda bezi olmadığını söylemeliyim. Bir çoğu Allah'a emanet yaşıyor, bazen ben de onlara dönüşüyorum işin kötü yanı ve bu beni üzüyor. Çevremde keşke kendini geliştirmek için çabalayan insanlar olsaydı diye çok iç geçirdim ama suçu kimseye atmanın da bir alemi yok. Artvin kendini geliştirebilmen için de, çürütmen için de çok müsait bir şehir.


Öğrencilerin hepsinde bir ikilem var sevip nefret etmeye dair. İkisini de bünyemizde barındırıyoruz şehre dair.


Gelip, görüp, yaşayıp anlayabileceğin bir sehir ve okul burası. Küçük şehirlerden gelen insanların tatmin olabileceğini sanmıyorum, arayışlarının daha farklı olduğunu düşündüğüm için... Yani asla İstanbul değil burası. Avmler, dükkanlar, gelişmiş yerler ne bileyim aklınıza gelmeyecek türlü görüntüler... Burada yok. Ama doğal güzelliği var, kucak açanı sarıp sarmalıyor. Büyük şehrin temposundan, gürültüsünden, binalarından ve kalabalığından sıkılan insanların burada aradıklarını bulabileceklerini düşünüyorum. Ben üniversite sınavına calisiyorken "ruhum dağ aşeriyor" derdim... Geldim, her yar dağ:) ama sadece dağdan ibaret değil, çoruhu şehrin hangi ucuna giderseniz gidin görüyorsunuz ve bu insanı (en azından beni) büyüleyip mutlu ediyor. Ben artvini doğası için sevdim. Gezilecek çok fazla yeri ve çok imkanı var...


İleride okuyacağınız bölüm üzerinden devlet memuriyeti düşünüyorsanız, 2-4 yıllık bir tatil için gelin derim. Ama özel sektörde iş bulmaya yönelik bir bölümünüz varsa ve puanınız da iyiyse, sizi gelişmeniz için zorlayan okullara gidin. Yukarıda da dedim, Artvin sahiden kişisel gelişim için çok müsait ama aynı şekilde çürümek için de... Çünkü etrafınızdakiler size gelişmeniz açısından örnek olmayacak ve sizi harekete geçirmeyecek. Kendi çabanıza bağlı her şey... Güdülmeye de karşıyımdır esasında ama bu onun gibi bir şey değil. Keşke Artvin'de "etrafimdaki insanlar beni geliştirecek potansiyele sahip değil" diye ağlayacağıma, başka bir yerde "etrafımdaki herkes çok şey biliyor, ben bilmiyorum, benim de onlar gibi olmam lazım" diye ağlasaydım. Keşke cevremdekilerin alçağında olmak bana eksik hissettirseydi, dengimi veya bildiğim konular üzerinden sohbet edebilecek birini bulamamak değil :)

Üniversitemizde hocalar ve diğer bölümlerdekiler tarafından çok değer veriliyor bölüm doç lar yard.doç lar lise hocalarimizdan daha samimi

İstanbulda yaşamaktan sıkılan ve doğ sporlarına kampa, otostopa meraklı kişiler için harika bir şehir çünkü güvenli. Tek başıma bir kadın olarak bile korkmadan otostop çekebiliyordum şehrin en güzel yanı doğal güzellikleri ve güvenli olması. Ama öğrenci profili gerçekten kötü. Şehrin insanları öğrencilerden daha kültürlü ve medeni(genelde tersi olur) bu da şehrin insanının öğrencileri sevmemesine neden olmuş. Bu yüzden şehirde sevilmediğinizi hissettirecek olaylar yaşayabilirsiniz. Üniversitede diğer okullara göre yüksek puanlı olan bölümler daha düşük puanlı ama eğitim bence hemen hemen aynı. Hatta beslenme ve diyetetikte bence eğitim çoğu yerden daha iyi. 3. sınıfımı artvin dışında büyük bir üniversitede okumuş birisi olarak söylüyorum. Hocalar çok ilgili, herkes herkesle arkadaş. Rektör bile korumasız kantine gelip çay içiyor. Güvenli ve samimi bir yer sadece ULAŞIMI ÇOK ZOR. bu en dezavantajlı konu olabilir. Uçakla trabzon’a gidilip oradan otobüse binmek gerekiyor ve bu otobüs de en az 3 saat sürüyor. Eğer yolculuk, doğa parkurlar seven birisi değilseniz sizin için kabus olur.