Sonuçlar 2. sayfadan itibaren gösteriliyor. İlk sayfaya dönmek için tıklayın.

Bugün yeni mezun birçok arkadaşı olan biri olarak söylüyorum. İstanbul’da bir mimarlık ofisinde mimar olarak işe girmeye çalışırsanız öncelikle piyasa durgunluğundan dolayı hiç kolay olmayacaktır. Sizi ücretsiz çalıştırmak isteyen veya 1500-2000 arası maaş verecek olan ofisler olacaktır. Bunlar kurumsallıktan da uzak sayılırlar. Kurumsal ofislerde daha yüksek maaş imkanı olabilir. Şantiyede çalışmak istiyorum sahada olmak bana göre dersen 3000’den başlarsın. Belediyede işe girersen tasarım ve uygulama yapmazsın ancak en az 4000 diye biliyorum. Onun dışında üç boyutlu iki boyutlu birçok iş alıp kendin bağımsız çalışabilirsin. Kazanacağın para sana kalmış. 

Öncelikle dilinize,çevrenize ve en önemlisi eğitim kalitenize bağlı olarak 2 farklı mecrada işe girebilirsiniz.(devlet-özel) Türkiyede ortalama bir üniversiteden yeni mezunsanız özel ofislerde en az 2000, en fazla 3000 tl civarı başlarsınız. Kamuda ise bu para 3750tl dir. Fakat dil biliyor ve iyi bir üniversiteden mezunsanız Türkiye’de büyük şirketlerde 5000tl den, yurt dışında ise ülkesine bağlı olarak bunun kat ve kat fazlasını kazanırsınız. Örnek vermek gerekirse Almanya’da bir mimar 3500euro kazanır ve bu her sene sabit artar. Şirketine göre 10lar 15ler alanlar da var tabi.

Bence Mimarlık bölümü bazı meslek grupları gibi şu kadar para ile değeri biçilip seçilecek bir bölüm değil. İnsanın ilgisinin olması,araştırmacı kişiliğinin ve de kendini sürekli ileriye taşıyacak, kendine yeni fikirler katabilecek bir benliğe sahip olması gerekmektedir. Asıl bu nitelikleri taşıdığı zaman başarıyı da ününü de peşinden getirecektir. En azından ben böyle olduğuna inanıyorum. 

Öncelikle beden ve kafa yorgunluğunu harmanlayarak bir zorluk kıyaslaması yaparsan diğer bölümlere nazaran (Üniversitesine göre değişebilir) daha zor bir bölümdür. Kafanızın içine bile zor alabildiğiniz bilgileri parmaklarınızdan ürününüze aktarmanızı gerektirecek 4 zorlu sene sizi bekliyor olacak fakat eğlenen için değer :)

Açıkcası zorluk derecesi kişiden kişiye değişir. Bu sadece mimarlık dalı için değil her meslek dalı için böyle. Sevdiğin zaman katlanman daha kolay oluyo ki her mesleğin okurken ve de iş hayatında kendine göre zorlukları var. Mimarlık adına konuşursak gündemden haberci,meraklı, araştırmacı ve de gözlemci bir birey olman lazım. Ayrıca da en önemlisi atik olman lazım. 

Bazı bölümler teknik ağırlıklı (yapı bilgisi gibi inşai teknik bilgiler), bazı dersler sanat ağırlıklı (sanat tarihi gibi), bazı dersler de proje tasarımı ve çizim ağırlıklı, bir de şehir bölge planlama dersleri var mimarlığı ve tasarımı daha büyük ölçekte algılayabilmek için. 

http://www.sis.itu.edu.tr/tr/dersplan/plan/MIME/201810.html


Bu adreste genelde çoğu okulun programında olan mimarlık dersleri var. Kodlarına tıklayınca ders içeriğini görebilirsiniz. (Benim bölümün ingilizce olduğu için isimleri ingilizce gözüküyor türkçesinin ne olduğunu çeviriden veya bana sorarak öğrenebilirsiniz) Not: Her yıl güncellenen ders planına bakınız.

Bana göre buna yarı yarıya etki eden 2 neden var; Birincisi öğrencinin projelerinin uzun süreli çalışma ve yoğun ilgi istemesi fakat öğrencinin bunu diğer bölümlerdeki arkadaşlarının rahatlığından örnek alarak yapması.Tabi ki de bu sıkışıklığa ve sabahlamalara neden oluyor.


İkincisi ise yeni öğrenilen uygulamalı bilgilerin hızlıca pratiğe dökülememesi örneğin yürümeyi yeni öğrenen bir bebeğin koşamaması gibi. Henüz okumakta olan bir mimarlık öğrencisi yürümeyi öğreniyordur koşulacak mesafeyi yürüdüğü için sabahlaması gerekiyor :)

Mimarlık öğrencisi olacaksanız kesinlikle bol bol uykusuz kalmayı göze almanız gerekir. Çünkü eğer siz düzenli çalışarak projeyi yetiştirseniz bile -sanıyorum iş hayatı için ufak bir simülasyon olmasını istedikleri için- proje hocası jüri öncesindeki son kritik aldığınız derste mutlaka projede büyük değişiklikler yapmanızı ister. Sanıyorum onlar bu şekilde eğitim aldıkları için mimarlık öğrencilerinin yoğun stres ve uykusuzlukla başarılı bir proje ortaya çıkarmasını istiyor. Çok nadir istisnaları var ancak ben üniversite hayatım boyunca toplamda hayatımın geri kalanında sabahlamadığım kadar çok sabahladım. 

Bölümü tercih etmeden önce bu mesleği yapmam gerektiğini zaten biliyordum. Fakat günümüz Türkiye şartlarında tercih esnasında çevrenizin verdiği tavsiyeler ve yaptığı baskılar kafanızda soru işaretleri bırakabiliyor. Yine de mesleğe duyduğunuz ilgi bu karışıklılıkları kenara atıp bölümü yazmanıza yardımcı olacaktır.

Mesleğe karar verirken hiç zorlanmadım. Bir anda bu mesleği seçmeye yani üniversite tercihimi yapmaya karar verdiğimde tüm taşlar yerine oturdu, bu şekilde doğru bir karar verdiğimi anladım. Ancak meslek hayatına atılırken ve atıldığım ilk yıllarda çok zorlandım. Aslında alacağınız eğitime karar verirken değil de okul bittikten sonra iş hayatına atılırken mimarlık yapmaya karar veriyorsunuz bence.