İTÜ Matematik Mühendisliği Bölümü sana neler kattı?
Emre Sancakoğlu
Emre Sancakoğlu
Veri Yönetimi Grup Müdürü, ING
Transkript

İTÜ Matematik Mühendisliği aslında benim istediğim bölümlerdendi. 1995 yılında Matematik Mühendisliği henüz duyulmamıştı, bölümü çok az kişiyi alıyordu. Bir Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, bir de İTÜ’de vardı.

Ben İzmit’te bir dershanede okurken bölümler hakkında araştırma yapıyordum. Matematik ve bilgisayar beni çok cezp etti çünkü ben matematiği inanılmaz seviyordum. Saatlerce hiç sıkılmadan matematik problemleri çözerdim. O yüzden de İTÜ Matematik Mühendisliği’ni 5. tercih olarak yazdım ve başka bir tercihte bulunmadım.

95 senesinde Matematik Mühendisi olarak İstanbul’a ilk geldiğimde “Ben nereye düştüm?” oldum. Dersleri gören herkes dalga geçiyordu; “Siz nesiniz? Matematik de görüyorsunuz, teknik resim ne alaka?” diyorlardı. Mukavemet ve dinamik de görüyorduk. Makine Mühendisi arkadaşlar da o dersleri görüyordu ve onlarla konuşabiliyordum. O zamanlar bana bunun ne gibi bir faydası olduğunu, bu dersi niye gördüğümü, niye sadece matematik görmediğimi sorguluyordum ama zaman geçtikçe beyin hücrelerindeki kıvrımların gelişmesi ve mühendis bakış açısıyla problemlere bakabilmek açısından çok önemli olduğunu fark ettim. Ben hayatımda hiç resim çizemezken, teknik resimde bambaşka bir boyutta üç boyutlu bakış açısını ve uzay dünyasını düşünerek hareket etmeye başladım.

Ben satışı ve konuşmayı seven bir insanım. Kariyer anlamında teknik alanımı da geliştirmiş oldum. Düşünce yapımı biraz daha genişlettim. Bu yüzden bu bölümle kendimi biraz daha farklılaşmış hissediyorum. İTÜ Matematik Mühendisliği’ne giren arkadaşlarımın çoğu yazılıma giderken, ben satış ve banka diye gittim ama günün sonunda yine teknoloji dünyasında kesiştik. Bunun yanında sepetime birçok farklı alanlar yüklemiş oldum.