İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde burslu - burssuz ilişkisi nasıl? Herhangi bir ayrım var mı?

Ben bursluyum. Dolayısıyla burslu olmayanlara biraz tembel gözüyle bakıyorum, bu önyargım çoğu zaman doğru çıkıyor ama burssuz olup zehir gibi olan öğrencilerle de tanıştım; sınıfta hep akıllı şeyler söyleyip projeleri orijinal olan. (Ama maalesef para veren öğrencilerin büyük bir kısmı gelecekte bir Sartre ya da Oppenheimer olmayacaklar. Tabii ben olur muyum o da ayrı.) Benim ailemin maddi durumu iyi, şanslıyım ben, ama öyle olmayıp burslu olanlar biraz ayrı takılıyorlar, dışlanıyorlar diyemem ama ötekileştiriyorlar: Tabii bunda kendi katkıları da var, sonuçta iki farklı kültür birbirinde ne bulur ki.

Ama dediğim gibi, istisnalar var ve sosyo-ekonomik sınıflar arası dikey geçişin bu kadar kolay olduğu bu çağda maddi durumun ne önemi kaldı ki? Artık zengin fabrikatör kız tamirci çırağa erkek hikayeleri fos; her bireyin kendini üniversite okuyup tekrar yaratma şansı var. Her şey sizin elinizde, kast sistemi yok Yeditepe'deki gibi burada. Komikseniz ve sosyalseniz ve hayata ve bölümünüze bir tutku besliyorsanız herkes sizi sever; öyle olmak gibi bir niyetiniz varsa tabii. Ama unutmayın, siz üniversiteye geyik yapmaya değil de gelecekte zengin ve ünlü ve başarılı bir birey olmak için gidiyorsunuz. Çok takılmayın zaten kantinlerde Starbucks'da, çok bir şey kaçırmazsınız.

Bu soruya verilmiş 3 cevap daha var.