Uzun zamandır kendime yöneltemediğim o çok önemli özeleştiriyi bir zaman sonra nihayet sindirdim. Ticari zekanın, sosyal ve akademik zekadan apayrı bir şey olduğunu ve gerek ailesel gerekse kişisel özelliklerim doğrultusunda da ticaretle, parayla ya da şirketlerle uğraşmanın bana göre olmadığını fark ettim. Yıllarca işletme ve ekonomi arasında gidip gelirken tesadüfi bir şekilde hayatımın omurgasını sağlamlaştıracak bir karar alıp hukuk seçtim. İleride hedeflerim arasında hakimlik, savcılık ve noterlik bulunmuyor. Akademisyenlikte doçentliğe yükselip akabinde kendi büromu açıp uluslararası düzeyde özel ya da genel avukatlık yapmayı planlıyorum. Böylece özgür ve rahat bir çalışma ortamına sahip olmayı umuyorum.

Şu an, TM alanında hukuk fakültesinden daha iyi bir bölüm yok herhalde. İş ve para kazanma garantisi ve halk arasındaki prestiji en önemli sebeplerinden birisi.

Ancak, ne olursa olsun, eğer hukukçu olmak ilginizi çeken bir şey değilse, genel olarak çok rağbet görüyor diye hukuk fakültelerini tercih etmeyin! İnsanların çoğu hukukçu olmak istiyor diye, siz de çoğunluğa uymak zorunda değilsiniz, ileride en çok yapmak istediğiniz mesleği seçin!

Hukuk sadece ülkemizin değil tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu insanların yetişebileceği bir bölüm. Hak, adalet, doğru, yanlış, haksızlık, eşitlik gibi kavramların birbirine girdiği ve hala dünyanın bir tarafında insanlar zevk sefa içinde yaşarken diğer tarafında insanların açlıktan öldüğü; kısacası adaletsizliğin ve haksızlığın çok fazla olduğu günümüz dünyasında bu yanlışlara bir "dur" demek için Hukuk bölümü. Bugüne kadar en kolay şey olan eleştirme işini yaptığımız yeter! Artık doğru olanları doğru bir şekilde insanlara ulaştırmak için ipleri elimize almamız gerekir.

Hukuk bölümü, eşit ağırlıktan yazabileceğiniz alanlar arasında iş alanı en genis olan bölümdür. Hukuk bilmek zaten başlı başına bir artıdır. Hayata bakısınız değişiyor. Hukuk bilmekle bilmemek arasında ciddi bir fark var ve bu farkı hayatınızın her alanında hissedeceksiniz. Hukuk fakültesini bitirdiginiz zaman elinizde başlı başına bir meslek oluyor.

Hukukun karizmasından bahsetmeye gerek yok sanırım. Çevrenizde baktığınızda aynı kişi için normalde x diye hitap edilirken hukukçu olduğunun öğrenilmesiyle hitabın "x bey/hanım" olduğunu görmüşsünüzdür. Daha bir şey söylemeye gerek var mı?

Bir kaç soru ve cevap:
1-) Hukuk mezunu olunca kolay iş bulabilir miyim?
Bulursun. Bulamazsın diyenlere aldırma. Avukat, hakim, savcı, noter, kaymakam, vali vs. Olabileceğin bir sürü meslek var. Buna rağmen işsiz kalabilir misin dersen kaladabilirsin ancak bu senin beceriksizliğin olur. Keza fakülteye girdikten sonra sürekli yatan ve 6-7 yılda bitirmeyi sorun etmeyen bir kitle var ki bunlar zaten "hukuk bitmiş yeaağ"cılar.

2-)Mezun olunca ne kadar kazanırım?

Yeni mezun bir avukatın ortalama geliri -kendi bürosu varsa ve ortalama bir avukatsa- 1500-2000 lira arasıdır. Ancak bir iki yıl içerisinde geliri rahatlıkla iki bin liranın üstüne çıkar. Zaten belirli bir uzmanlık seviyesini yakalamış kişilerin gelirleri aylık on beş yirmi bin civarıdır ki bunun üstünde kazanan avukatlarda vardır.
Henüz stajyer (aday) hakim/savcı iken alacağınız maaş 3147+ liradır. (Geçen yılın maaşıydı bu sanırım. Bu yılınkini hatırlamıyorum, artmıştır büyük ihtimalle) Mesleğe başladığınızda 4300 lira civarı bir para alacaksınız, iki yılda bir kademe atladıkça da maaş artacak elbette.
Noterlerin gelirlerini söylememe gerek yok sanırım ama mezun olur olmaz noter olmak imkansz gibi bir şeydir.
Bu dışında kaymakam vs. olabilirsiniz.
Kamu avukatlarının aylık geliri prim ile 2900-5000 arasında değişiyor. (Ham maaş 2300-4300 prim yıllık 6-8 bin)
Hukuk mezunusunuz, hukuk fakültesinde asistan olabilirsiniz. Diyelim ki olamadınız, gidin bir iibfye kesin alırlar. Hukuk mezunundan iyisini mi bulacaklar? Asistan maaşları 2300 sanırım. Profesör olunca 4 küsür oluyordu. Emin değilim.


Elbette beceriksizseniz gelirler düşebilir, artabilir. Kendinizi geliştirmeye bakın.

3-) Hukuk fakülteleri çok kişi mi alıyor?
Özellikle son iki yıldır evet. Bu elbetteki mesleğin gidişatını etkileyecektir. Ancak TBB'nin buna yönelik çalışmaları var. Bakanlık da bu konu üstünde çalışıyor. Yakında hakim savcı alımları arttırılacak, böylelikle ilk istihdam kademesi açılmış olacak. AYM, bireysel başvurulara bakmaya başladığı için artık iibf'lilere ayrılan kontenjan da büyük ihtimalle kalkacak ve artık tüm hakimler savcılar hukuk mezunu olacak. (Şamil Tayyar'ın konu hakkında bir tv programında konuşması vardı.)

Ayrıca avukatsız daha açılmasını engelleyecek bir yasadan konuşuluyor şu günlerde. Bu da piyasaya büyük bir canlılık getirecektir.

Fakat hâlâ nufüsa düşen avukat sayısında Almanya vb. ülkelerin gerisinde olduğumuzu hatırlamak isterim. Yani avukatların çok paralar kazandığı ülkelerde bile avukat sayısı bizden fazla.

Üstelik bu kadar kişinin hepsi avukat olmayacak, buna emin olabilirsiniz. Başka iş kollarında çalışacan, siyasete atılan bir sürü kişi olacak. Hep böyle oldu.

4-) Yeni mezun bir avukat nasıl para kazanır?
Bir kaç seçenek var. Avukatlığı bir kamu kurumunda yapabilirsiniz. Bunun için KPSS'ye girmek gerekiyor. Yukarıda maaşı yazmıştım.
Bir başka avukatın yanında çalışmak ya da kendi büronuzu açmak diğer seçenekler. Bir avukatın yanında çalışıyorsanız alacağınız maaş size göre değişiyor. Mevzuata hakim, dil bilen, kendini yetiştirmiş bir avukat -yanında çalıştığı kişi de aşırı kapitalist değilse- başlangıç için iki buçuk alabilir. Tabi kötü bir avukatsanız üzgünüm, hiç bir şey bilmeyen adam ancak imza yetkisi olduğu için bin beş yüz lira filan alır, işi öğrendikçe artar.
Kendi büronuzu açtığınızda hemen iş gelmez diye korkmayın. Baro yardımı ve -sertifika aldıktan sonra- cmk var. Sırf cmk ayda bin liraya yakın getirir zaten. baro vb bin beş oluyor. Biraz da siz iş bulursanız geliriniz artar elbette. İş sizde bitiyor. Zaten zaman geçtikçe geliriniz artacak.

5-)Hukuk yazmazsam ne yazabilirim?
Boğaziçi'nde iktisat filan geliyorsa yazın. Ama bilinki orayı bitiren tanıdıklarım da o bölüm için bitti, artık kazandırmıyor diyor. Muhakkak vardır tanıdıklarınız, sorun. Onun dışında zaten iibf vs. hukukun yanından bile geçemez.
Psikoloji zaten bitmiş durumda. PDR atamaları en geç 2018-2019 gibi doygunluğa ulaşacak ve artık atanması bu kadar kolay olmayacak. Üstelik bu bölümlerde hukukun sağladığı prestij yok.

Yani hukuk tm için tek seçenek. Hatta her yere açılması sonucu barajı geçen herkesin mühendis olduğunu düşünürsek sayısal ve sözelde de pek bir alternatif yok.
6-)Hukuk zor mu?
Birinci sınıfı çok kolay, ilk okulda gibi oluyorsunuz. İkinci ve üçüncü sınıf nispeten zor ve çalışma gerektiriyor. Ama öyle kanun ezberleme filan yok. Zaten her gün değişen yüz binlerce şeyi insan nasıl ezberleyebilir ki?

Aklıma gelenler bunlar, sorusu olan varsa cevaplarım.

Son olarak, meclisteki vekillerin yaklaşık 5'te 3'ü (salladım ama muhtemelen yakın bir şeydir) hukuk mezunu, belediye başkanlarının yarısından fazlası hukuk mezunu, parti başkanları, il başkanları vs. hukuk mezunu. Yani ülkeyi yönetmek konusunda söz sahibi olanlar hep hukukçu.

Zaten devletin üç temel erki var; yasama, yürütme ve Yargı. Yani devleti yöneten üç organdan birisi hukuk. Bugün dünya üzerinde popüler meslekler ülkeden ülkeye değişir. Hindistan'da mühendislik, Amerika'da mimarlık, Türkiye'de tıp gözde olabilir mesele. Fakat hangi ülkeye giderseniz gidin en popüler üç meslekten biridir hukuk. Ve dünyayı yöneten insanların çoğu da yine hukukçudur. Herhangi bir ülkede geçen için de avukat olan yabancı bir film izleyin anlarsınız.


Hülasa; gözü yükseklerde olan ve çalışmaktan korkmayan insanların yeridir hukuk. Ve böyle insanlar hukuk bitirerek asla ama asla işsiz kalmaz.


Sağlıcakla..

Hukukun karizmasından bahsetmeye gerek yok sanırım. Çevrenizde baktığınızda aynı kişi için normalde x diye hitap edilirken hukukçu olduğunun öğrenilmesiyle hitabın "x bey/hanım" olduğunu görmüşsünüzdür. Daha bir şey söylemeye gerek var mı?

Bir kaç soru ve cevap:
1-) Hukuk mezunu olunca kolay iş bulabilir miyim?
Bulursun. Bulamazsın diyenlere aldırma. Avukat, hakim, savcı, noter, kaymakam, vali vs. Olabileceğin bir sürü meslek var. Buna rağmen işsiz kalabilir misin dersen kaladabilirsin ancak bu senin beceriksizliğin olur. Keza fakülteye girdikten sonra sürekli yatan ve 6-7 yılda bitirmeyi sorun etmeyen bir kitle var ki bunlar zaten "hukuk bitmiş yeaağ"cılar.

2-)Mezun olunca ne kadar kazanırım?

Yeni mezun bir avukatın ortalama geliri -kendi bürosu varsa ve ortalama bir avukatsa- 2500-4000 lira arasıdır. Zaten belirli bir uzmanlık seviyesini yakalamış kişilerin gelirleri aylık on beş yirmi bin civarıdır ki bunun üstünde kazanan avukatlarda vardır.
Henüz stajyer (aday) hakim/savcı iken alacağınız maaş 5600+ liradır. (Her yıl değişiyor elbette, kontrol etmekte fayda var.) Mesleğe başladığınızda 9500 lira civarı bir para alacaksınız, iki yılda bir kademe atladıkça da maaş artacak elbette. 11-12 yıllık hakim savcılar 17 bin civarı alıyor.
Noterlerin gelirlerini söylememe gerek yok sanırım ama mezun olur olmaz noter olmak imkansız gibi bir şeydir.
Bu dışında kaymakam vs. olabilirsiniz.
Kamu avukatlarının aylık geliri 5000-6000 arasında değişiyor. Ayrıca yıllık vekalet ücreti var. Sanıyorum 20 bin lira civarıydı.
Hukuk mezunusunuz, hukuk fakültesinde asistan olabilirsiniz. Diyelim ki olamadınız, gidin bir iibfye kesin alırlar. Hukuk mezunundan iyisini mi bulacaklar? Asistan maaşları 5300 sanırım. 


Elbette beceriksizseniz gelirler düşebilir, artabilir. Kendinizi geliştirmeye bakın.

3-) Hukuk fakülteleri çok kişi mi alıyor?
Özellikle son iki yıldır evet. Bu elbetteki mesleğin gidişatını etkileyecektir. Ancak TBB'nin buna yönelik çalışmaları var. Bakanlık da bu konu üstünde çalışıyor. Yakında hakim savcı alımları arttırılacak, böylelikle ilk istihdam kademesi açılmış olacak. AYM, bireysel başvurulara bakmaya başladığı için artık iibf'lilere ayrılan kontenjan da büyük ihtimalle kalkacak ve artık tüm hakimler savcılar hukuk mezunu olacak. (Şamil Tayyar'ın konu hakkında bir tv programında konuşması vardı.)

Ayrıca avukatsız dava açılmasını engelleyecek bir yasadan konuşuluyor şu günlerde. Bu da piyasaya büyük bir canlılık getirecektir.

Fakat hâlâ nufüsa düşen avukat sayısında Almanya vb. ülkelerin gerisinde olduğumuzu hatırlamak isterim. Yani avukatların çok paralar kazandığı ülkelerde bile avukat sayısı bizden fazla.

Üstelik bu kadar kişinin hepsi avukat olmayacak, buna emin olabilirsiniz. Başka iş kollarında çalışacan, siyasete atılan bir sürü kişi olacak. Hep böyle oldu.

4-) Yeni mezun bir avukat nasıl para kazanır?
Bir kaç seçenek var. Avukatlığı bir kamu kurumunda yapabilirsiniz. Bunun için KPSS'ye girmek gerekiyor. Yukarıda maaşı yazmıştım.
Bir başka avukatın yanında çalışmak ya da kendi büronuzu açmak diğer seçenekler. Bir avukatın yanında çalışıyorsanız alacağınız maaş size göre değişiyor. Mevzuata hakim, dil bilen, kendini yetiştirmiş bir avukat -yanında çalıştığı kişi de aşırı kapitalist değilse- başlangıç için iki buçuk alabilir. Tabi kötü bir avukatsanız üzgünüm, hiç bir şey bilmeyen adam ancak imza yetkisi olduğu için bin beş yüz lira filan alır, işi öğrendikçe artar.
Kendi büronuzu açtığınızda hemen iş gelmez diye korkmayın. Baro yardımı ve -sertifika aldıktan sonra- cmk var. Sırf cmk ayda bin liraya yakın getirir zaten. baro vb bin beş oluyor. Biraz da siz iş bulursanız geliriniz artar elbette. İş sizde bitiyor. Zaten zaman geçtikçe geliriniz artacak.

5-)Hukuk yazmazsam ne yazabilirim?
Boğaziçi'nde iktisat filan geliyorsa yazın. Ama bilinki orayı bitiren tanıdıklarım da o bölüm için bitti, artık kazandırmıyor diyor. Muhakkak vardır tanıdıklarınız, sorun. Onun dışında zaten iibf vs. hukukun yanından bile geçemez.

Yani hukuk tm için tek seçenek. Hatta her yere açılması sonucu barajı geçen herkesin mühendis olduğunu düşünürsek sayısal ve sözelde de pek bir alternatif yok.
6-)Hukuk zor mu?
Birinci sınıfı çok kolay, ilk okulda gibi oluyorsunuz. İkinci ve üçüncü sınıf nispeten zor ve çalışma gerektiriyor. Ama öyle kanun ezberleme filan yok. Zaten her gün değişen yüz binlerce şeyi insan nasıl ezberleyebilir ki?

Aklıma gelenler bunlar, sorusu olan varsa cevaplarım.

Son olarak, meclisteki vekillerin yaklaşık 5'te 3'ü (salladım ama muhtemelen yakın bir şeydir) hukuk mezunu, belediye başkanlarının yarısından fazlası hukuk mezunu, parti başkanları, il başkanları vs. hukuk mezunu. Yani ülkeyi yönetmek konusunda söz sahibi olanlar hep hukukçu.

Zaten devletin üç temel erki var; yasama, yürütme ve Yargı. Yani devleti yöneten üç organdan birisi hukuk. Bugün dünya üzerinde popüler meslekler ülkeden ülkeye değişir. Hindistan'da mühendislik, Amerika'da mimarlık, Türkiye'de tıp gözde olabilir mesele. Fakat hangi ülkeye giderseniz gidin en popüler üç meslekten biridir hukuk. Ve dünyayı yöneten insanların çoğu da yine hukukçudur. Herhangi bir ülkede geçen için de avukat olan yabancı bir film izleyin anlarsınız.


Hülasa; gözü yükseklerde olan ve çalışmaktan korkmayan insanların yeridir hukuk. Ve böyle insanlar hukuk bitirerek asla ama asla işsiz kalmaz.


Sağlıcakla..

Hukuk fakültesinden mezun olan bir kişi diğer bölümlerin aksine sınav gibi başka bir engelle karşılaşmadan direkt Avukat oluyorlar. Tabii hakim-savcı olmak istiyorsanız sınavını geçmek zorundasınız.

Hukuk bölümü mezunu olunca önünde iki yol var. Birincisi ya hakimlik savcılık sınavına gireceksin ya da avukatlık stajı yapıp avukat olacaksın. Şimdi bu iki yoldan avukatlık stajını seçersen ilk 6 ay adliye sonraki 6 ay avukat yanında staj yapacak. Heyecanlanmayın ilk 6 ay içerisinde adliyeyle birlikte avukat yanında çalışıp para kazanabilirsiniz ancak bu "yakalanana kadar yasak" haberiniz olsun ancak daha ben ne yakalanan ne de stajı yanan insan duydum bu sebeple. Stajınız bitti ruhsatınızı alıyorsunuz artık birer avukatsınız hayırlı olsun artık tonlarca para kazanıp Bebek'ten ev ve altınıza BMW çekebeilirsiniz diyeceğim ama öyle bir şey olmuyor hemen gaza gelmeyin çaba ve emek istiyor azıcık ucundan. Neyse avukat olduktan sonra "Noterlik" ve "Arabulucuk" diye iki olay var. Bu arabuluculuk yeni çıktı tam ayrıntısını ben de bilmiyorum açıkçası ancak noterliğe kesin başvurun ve avukatlık yapmaya devam edin, noterlik sıra usulü işlediği için sıra bir gün gelir merak etmeyin. Gelelim ikinci yola burada hakim-savcılık sınavına girip mülakatları geçtikten sonra hakim savcı stajyeri olarak işe başlıyorsunuz staj süresi avukatlara göre biraz daha değişik. Stajı tamamladıktan sonra hakim ya da savcı oluyorsunuz. Bundan sonra artık değiştirme şansınız yok. Ben bunu beğenmedim olmamış bu avukatlık yapacağım diyorsanız. İstifa edip avukatlığa dönebilirsiniz eğer avukatlık stajını yaptıysanız. Avukatlık stajı yapmadan hakim savcı olduysanız tekrardan avukatlık stajı yapıp avukat olabilirsiniz. Karışık değişik şeyler takmayın kafanıza ilk önce okulunuzu bitirin. Dükkanı kapatmadan şunu da ekleyim okulu bitirip direk yüksek lisans yapma şansınız da var. Hatta zamanım bol yoğunluğu severim derseniz yüksek stajla birlikte yüksek lisansınızı yürütme şansınız da var.

Avukatlık,hakimlik,savcılık(bunlar bildiklerimiz ve klasik olanlar)
Akademisyenlik,hukuk danışmanlığı,noterlik vs. Devlette veya özelde hiç farketmez her alanda hukuk bilen,ülkesinin kanunlarını konusunda uzmanlaşmış kişilere ihtiyaç var.

1. sınıfta anayasa hukuku profesörümüz '' Hukuk fakültesini bitirdiğinizde elinizde her kapıyı açacak altın bir anahtarınız olacak'' demişti. Hukuk fakültesini bitirince serbest avukatlık yapabilir, sınavlara girerek hakim, savcı olabilir. Kurum avukatlığı, bankalara avukat olarak girebilir. Noterlik mesleğini yürütebilir ve aklıma gelmeyen birçok meslekle ilgilenebilirsiniz.

Toplumdaki 'sende iyi çene var iyi avukat olursun', 'hukuka git iyi para var' algısını öncelikle yıkmak gerekir. Evet hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra güzel paralar kazanabilirsiniz ama bu sizin kendinizi geliştirmenize bağlı.Bu her alan için böyledir kendini geliştiren güzel paralar kazanır. 'İyi çene' olması iyi bir avukat olmak için çok yetersiz bir özelliktir. İlk olarak güzel bir diksiyona,alanınızla alakalı iyi bir hukuk bilgisine ve öz güvene sahip olmanız gerekir. Güncel hukuki gelişmeleri yakından takip etmeli,her bakımdan eksiksiz olmalısınız. İyi bir muhakeme yeteneği hukukun olmazsa olmazıdır. Salt ezberle hukukta başarılı olunacağını düşünenler büyük yanılgıya düşerler. Ve unutmayın hukukta ezber yapmak yalnızca sınavlardan geçmenizi sağlar sizin kaliteli bir hukukçu olmanızı sağlamaz.

Karamsar olmayan
Disiplinli ve düzenli
Öğrenmeyi seven ve isteyen
Geniş açıdan bakmayı bilen
İnsan ilişkileri kuvvetli öğrenciler içindir..

Merhabalar,


Önemli olan bir mesleği yapmayı ya da bir bölümü okumayı gerçekten istemektir. Eğer isterseniz tüm gerekli olduğu düşünülen özellikleri kendinizde geliştirebilirsiniz. Ama özellikle okumayı sevmek, hukuk bölümünde başarılı olabilmenin gerekliliklerinden birisidir. Eğitim hayatınız boyunca ve sonrasında sürekli akademik okumalar yapmak, güncel mevzuatı takip etmek ve gündemden haberdar olmak zorundasınız. Uzmanlaştığınız alana göre uluslararası yayınları ve mahkeme kararlarını takip etmeniz gerekebilir. İyi bir okuyucu olmanın yanısıra kendinizi ifade etme yeteneğiniz çok belirleyici olacaktır. Gerek yazılı gerek sözlü olarak dili doğru ve etkin şekilde kullanabilmek çok önemli. İkna kabiliyetiniz, olayları gözlemleme beceriniz de sizi bu alanda ileriye taşıyacaktır. Hukuk öğrencisi kanunları ezberlemez, kanunlar birer formül gibidirler. Nasıl ki bir matematik probleminde hangi formülü uygulacağınızı bilirseniz soruyu çözebiliyorsunuz, hukuk da aynı böyledir. Karşılaşılan olayı yorumlayabilmek, farklı çözüm önerileri sunabilmek ve olayın çözümü için doğru kanunu uygulayabilmek çok önemli. Ama hepsinden daha önemlisi hakkaniyet duygusudur. Adalet duygusu bir hukukçunun tüm hayatı boyunca en büyük yol göstericisidir.

Bu sorunun cevapları oldukça kilişedir. Çenesi kuvvetli olan ezber yeteneği olan kişilerin hukuk okuması gerektiği söylenir fakat bu bir genellemedir. En önemli faktör kişinin kendini doğru tanıması ve gerçekten istediğine inanmasıdır.

Hukuk bölümü, muhakeme kabiliyeti ve adalet duygusu yüksek insanları bünyesinde taşıması gereken bir bölümdür.

Tamamen ezbere dayalı bir bölüm olarak nitelendirmek yanlış olur.  Fakülte hayatında ezber yapıp dersleri geçerek başarılı olmak sizi mükemmel bir avukat veya hakim yapmayacaktır. Genelde hukuk okuyan insanlara şu muamele yapılır;  "  x kanunu madde 25'i söyle bakalım". Kimsenin o kanunun o maddesini ezbere bilme zorunluluğu yoktur. Hukuk'ta ezber yapmanın fakültede ders geçmekten başka bir faydası olmayacaktır. Önemli olan konuyu anlamak öğrenmek, mantığını kafaya oturtmaktır. Kısacası biri bir konu hakkında danışmanlık istediğinde çat diye cevabı vermek yerine, danışmanlık istenen konuda nereye bakılacağını bilmek çok daha önemlidir. 

Öyle olsaydı kolaylaşırdı. 1 sayfa pratik olay üzerine 10 tane soru soruluyor. Bunları cevaplamak sadece ezber ile mümkün değil. 

Bilinen en büyük yanlışlardan birisidir. Hukuk, algoritmik düşünme ve yorum gücü gerektiren bir daldır. Salt ezber yeterli değildir.

Pratikte oldukça önemli olan kanundaki bazı maddelerin şartlarını ezbere bilmek zorunda kalabiliyoruz. Fakat bu demek değildir ki hukuk bölümü sadece ezbere dayanan bir bölümdür.

Kesinlikle değil. Sanılanın aksine kanun maddelerini ezberlemiyoruz. Derslerde Kanun maddesinin içeriği, nasil kullanıldığı öğretiliyor.

Dilini geliştirip uluslararası hukuk alanında kendini icra edebilirsin . Aynı zamanda çokça iş imkanları olan bir dal 

Uluslarası hukuk alanında uzmanlaşabilirsin. Ben yurtdışında avukatlık yapmak istiyorum dersen, gitmek istediğin şehirden denklik alıp oranın baro sınavına girebilirsin. Ya da “ben yurt dışında avukatlık yapmasam da olur burda yaptığım bana yeter yurt dışında farklı bir şey de yapabilirim sadece orda çalışmak istiyorum” diyorsan işletme, MBA gibi bir master yapıp yurtdışı kariyerine o alanlardan da giriş yapabilirsin.

Hukuk bildiğiniz üzere ulusal bir alan.Her ülkenin benimsediği farklı bir sistem var.Türkiyede eğitiminizi tamamladıktan sonra söz konusu ülkenin şartlarını sağlayıp denklik alabilirsiniz.Bau hukuktan mezun olup New york barosuna kayıtlı olan çok fazla avukat arkadaşımız var.

Ülkeden ülkeye değişiyor bu sorunun yanıtı. Örneğin Türkiye'de yalnızca Türk vatandaşları avukatlık yapabiliyor, benzer düzenlemeye sahip ülkeler var. Dolayısıyla bu ülkelerde avukatlık yapmanız mümkün değil.


ABD'de 2 eyalette (New York dahil) yalnızca baro sınavını geçerek avukatlık yapmak mümkün. Bunun dışında kalan eyaletlerde ise orada da hukuk eğitimi almanız gerekiyor.


İngiltere'de de yalnızca sınavı geçerek avukatlık yapabilirsiniz. Ancak bu hayli zor bir sınav, dolayısıyla bu sınav için muhakkak bir kursa gitmelisiniz. Bu kurs oldukça pahalı ancak hukuk firmaları bu ücreti karşılıyor sizin için, karşılığında da mezun olduktan sonra bir süre bu şirketlerde çalışıyorsunuz. Yeter ki başarılı bir akademik geçmişiniz olsun. 

Kural olarak, her gittiğiniz ülkede / şehirde, oranın barosuna kaydolmanız gerekir. 

Hukuk fakültesi, gerek dersler  gerek sınavlar olsun zor bir fakültedir. Okurken de mezun olduktan sonra da okumanın çalışmanın hiçbir zaman bitmeyeceği süreklilik gerektiren bir fakültedir. Sabahlayacağınız geceleri göze alarak gelmenizi tavsiye ederim :) 

Eğer yazarak çalışmak gibi bir alışkanlığınız varsa bu bölümde çok zorlanabilirsiniz. Sadece en kilit noktaları not almalı; diğer kısımaları tekrar tekrar okuyarak pekiştirmelisiniz. 


Bir konuyu mantığını anlayarak öğrenmeye çalışmalısınız asla ezber yapmaya kalkışmamalısınız. Eğer mantığını anlamadan geçerseniz muhakeme yeteneğiniz gelişmez ve meslek hayatınızda bu eksiklik sizi çok zorlar.

Hukuk fakültesi diğer bölümlere kıyasla zor bir bölümdür. Fakat dersleri günü gününe çalışan bir kişi için zor değildir.


Öncelikle kalın kitapları-minimum üç yüz ila dört yüz sayfa-okumaya hazır olun. Ders masasında uzun süre oturabilmeye şimdiden alışın! Zira o kitaplar ders masasında okunacak. Kitaplar pahalı olduğu için her sene kitaplara bütçe ayırmanız gerekli. Test usulü ile yapılan sınavları unutun. Sınavlar, çarşaf kağıtlarla cevap verebileceğiniz şekilde klasik olay sorularından oluşacaktır. Vize ve final haftalarında sabahlayacağınız çok günleriniz olacak.

Zor değil ancak çok çalışmanızı gerektiren bir bölüm.Düzenli çalışmaya ve çok sayıda kaynak okumaya hazırlıklı olmanız gerekir.

Zorluk seviyesini puanlamak gerekirse 10 üzerinden 9 :) Cok konu olması düzenli olarak çalışmayı gerektiriyor aksi halde sınav dönemine konular yetişmiyor bunun sonucunda büyük hayal kırıklıkları yaşanıyor. Düzenli ve disiplinli ders çalışabilmek zekanın önüne geçiyor diyebilirim.