Sonuçlar 2. sayfadan itibaren gösteriliyor. İlk sayfaya dönmek için tıklayın.

Görsel İletişim Tasarımı bölümü yaratıcı düşünmeyi bir düşünme biçimi haline getirmiş, öğrenmekten bıkmayan, çevresindeki her şeye farklı bir bakış açısıyla yeni bir göz olan kişilere göre bir bölümdür. Adından da anlayacağınız gibi Görsel-İletişim ve Tasarım üçü de bir bütün ve ilişki içerisindedir. Sadece iletişim ve görselle uğraşıp tasarım boyutunu göz ardı eden biri için bu bölüm uygun değildir. Sanatla ilgilenmeyi ve uğraşmayı seven, müzelere gidip, gündemi takip edenler içinse biçilmiş kaftan olan bölümdür.

Öncelikle hangi okulda, hangi fakülte altında olduğunu araştırırsan ve ders programlarını incelersen ders içeriği hakkında daha iyi fikir sahibi olursun bana göre.


Şu anda bu bölümde ilk senem ve ben iletişim fakültesi altında ders alıyorum. O nedenle söylemeliyim ki Güzel sanatlar fakültesi altındaki derslerle İletişim fakültesi altındaki dersler aynı olmuyor.


Bizim gördüğümüz ve göreceğimiz derslerden bahsedecek olursam: İlk dönem temel çizim dersi gördük. Söylemeliyim ki oldukça masraflı bir dersti. Daha sonra tasarımın temelleri dersi aldık. Bu iki derste uygulamalı derslerdi. Diğer derslerimiz teorikti. Ortak üniversite derslerinin dışında (Türk Dili gibi) Görsel Dil ve Kültür, İletişime Giriş, İletişim Tasarımına Giriş derslerini aldık. 


İkinci dönem alacağımız derslere değinecek olursam: Tipografi, Tasarımda Estetik, 20. yy Tasarım Tarihi ve Dijital Tasarım dersleri var tabii yine üniversite dersleri haricinde. 


Hatırladığım kadarıyla alacağımız diğer dersler şu şekilde: Temel fotoğrafçılık, sanal ortamda modelleme, dijital tasarım ve illüstrasyon, web tasarımı, medya analizleri, medya fotoğrafçılığı, hareket tasarımında 3 boyut, hareketli görüntüler, yeni medya teorileri, dijital videoya giriş, tasarımda kültürel imgeler, oyun tasarımına giriş, dijital video yapımı, görsel öyküleme, oyun tasarımı geliştirme gibi derslerimiz var. Aynı zamanda seçmeli alınacak derslerde var. 


Tabii tüm bu yazdıklarım bizim okulun ders başlığı ve içeriği. Yine de iletişim fakültesi altında adı farklı olsa da içerik olarak benzer dersler olduğuna eminim. 

Elbette devlet üniversitelerinin imkanları vakıf üniversitelerine göre daha azdır.Ama Ege Üniversitesi devlet üniversiteleri arasında en iyiler arasında.Bölüm yeni yeni altyapısını oluşturmasına rağmen öğretmenlerimiz öğrenciler ile çok ilgili ve hepsi alanında uzman kişiler.Ayrıca görsel iletişim tasarımı kendini geliştirmenin zorunlu olduğu bir bölüm.Ne kadar çok araştırırsan,ne kadar çok öğrenirsen kendini geliştirirsin ve öğretmenlerimiz de gereken bilgileri ve desteği bize sağlamaktalar.Bunun dışında üniversite okunabilecek en güzel şehirlerden biri olan İzmir’de olması da çok güzel.Bu yüzden gayet memnunum.

Genel olarak pek çok artısı olan bir bölüm bana göre. Tabii kesin olarak bu bölümden emin değilseniz illaki bazı zamanlar zorlanmanız kaçınılmaz olacaktır. Multidisipliner bir bölüm olduğundan dolayı yönelinebilecek pek çok alan bulunmakta.


Henüz ilk senem bu bölümde; fakat diyebilirim ki bölüm dersleri dışında alabileceğin kredisiz seçmeli (not ortalamana ne olumlu ne de olumsuz hiçbir etkisi olmayan) dersler de var. Ben şu anda bu şekilde Çince alıyorum.


Bu şekilde yararlanabileceğin pek çok imkan da var ayrıca. Bu tarz fırsatlarla bölümün artısının üstüne kendini daha da geliştirerek ilerisi için önünü daha da çok açabilirsin.


Bunların dışında bu bölüm multidisipliner bir bölüm olduğundan gerektiğinde sosyoloji gerektiğinde psikoloji gerektiğinde antropoloji ile ilgili bilgi birikiminin olması gerekecektir. Elbette o bölümleri okuyan arkadaşlar kadar içli dışlı bir bilgi birikimi gerekmeyecektir; fakat illaki bir şeyler bilmemizi gerektiren bölümler. Yapılan bir tasarımın nasıl bir topluma, kitleye hitap edeceğine göre işin içine bu bahsettiğimiz bölümler illaki giriyor haliyle.


Bana göre pek çok artısı var bu anlamda. İllaki eksileri, eksiklikleri vardır; ama dediğim gibi henüz fakültede ilk senem olduğundan dolayı (hazırlık dolayısıyla okulda ikinci senem) şu an bunların çok da farkında olmayabilirim ya da iş hayatına atıldığımda şunları şunları eksik öğrenmişiz veya bunları daha farlı öğrenebilirdik ya da bunları bunları da öğrenebilirdik diyebilirim de.


Kısacası bana göre artı olan ögeler belki de senin için bazı yönden eksi olabilir. İyice araştırıp kendince bunun kararına varmanın daha doğru olacağına inanıyorum. 

Tahminimce okuyabilirler; çünkü renkleri diğerlerinin ve kendilerinin nasıl gördüğü ayrımı üzerine çalışıp bu konuda pratik yaptıktan sonra renk körü olduğu anlaşılmayan kişilerle bile tanışabiliyorsunuz ya da böyle birilerinin olduğunu öğreniyorsunuz. Tabii bu tanışılan ve keşfedilen kişilerin renk körlüğü seviyeleri hakkında pek de bir bilgim yok. Bu şekilde bu durumun üstesinden gelerek kendisinde renk körlüğü olduğunu düşünmenize olanak sağlamayan kişiler de var. Hatta bunların arasında tasarımcı olanlar da var; fakat dediğim gibi renk körlüğü seviyeleri, durumları ya da dereceleri hakkında bir bilgim yok.


Ayrıca diğer tasarımcılar kullanacakları renklerin renk körlerini nasıl etkileyeceğini her zaman hatırlayıp düşünemeyebilecek iken bu durumu yaşayan biri olarak bir renk körü elbette bu durumu daha öncelikli bir şekilde ele alacaktır. 


Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, yaklaşık her 12 erkekten ve her 200 kadından birinde renk körlüğü var. Bu durumda renk körlüğü gerçekten de Görsel İletişim Tasarımı bölümü için önemli bir unsur. Görsel İletişim Tasarımı multidisipliner bir kimliğe sahip olduğundan ve çalışılabilecek alanları göz önüne aldığımız zaman -ki zaten bir iletişim bölümü- kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir husus olduğu kanaatindeyim. 


Bu durum sizleri yıldırmamalı. Hatta kendinize ait bir renk kataloğu oluşturup bunu bir avantaja bile çevirebilirsiniz diye düşünüyorum.