Eğer dandik bir üniversitede MBA yapmak gibi bir hayaliniz yoksa zaten MBA için başvurma şartlarından birinin 2-5 yıl arası iş tecrübesi olduğunu görürsünüz.

İstanbul karakteristik ve jeolojik konumu itibari ile dünyanın açık ara en güzel şehri olabilir. Ama insanı ve sahip olduğu keşmekeş ile de yaşaması en zor şehirlerden birisi. Türkiye'de okuyan bir öğrencinin okuyabileceği en iyi yer İstanbul'dur. Sebebi belli. Her türlü etkinlik, seminer,eğitim, her insana hitap edecek şekilde ancak ve ancak bu şehirde bulunabiliyor. Kendisini geliştirmek ve bir şeyler başarmak isteyen insanların neredeyse tamamı bu şehre akın ediyor. Çünkü bu şehirden başka kabuğunuzdan çıkabileceğiniz şehir Türkiye sınırları içerisinde gerçekten yok.

Tabi bunda, iş, sanat, bilim gibi dalların tamamının burada konuşlanmış olması da yadsınamaz bir gerçek. Amerika gibi ülkelerde iş dünyası New York, Teknoloji merkezi San Fransisco vb. ayrımlar bulunurken bizim ülkemizde tüm bunların merkezi İstanbul.

İstanbul Üniversitesi'nin Türkiye çapında söz sahibi olduğu bölüm öğrencileri için geçerli olsa da benim gibi okuduğu bölümle alakası pek olmayan insanların İstanbul Üniversitesindeki bürokrasi ve yersin egoyu gördükten sonra seviyorum diyebileceğini sanmıyorum. Daha çok Nötr olma durumu var.

İşletme bölümü her ne kadar ülkemizde insanların, "Hiç bir yer kazanamazsam giderim." mantığı ile tercih ettiği bir bölüm olsa da Türkiye sınırlarını terk ettiğimizde ve özellikle ekonomik olarak gelişmiş ülkelere baktığımızda revaçta olan bir bölüm. Bunun en büyük sebebi ise disiplinler arası özelliği ve ekonomi ve iş dünyasının temellerini öğrencilere vermesi.

Ama ne yazık ki ülkemizde bölüm gereken değeri görmüyor. Ne yazık ki kalburüstü birkaç üniversitedeki eğitimi saymazsak ülkedeki İşletme eğitimi yerlerde sürünüyor. Bu durumda İşletme bölümünü seçecek öğrencilerin odaklanması gereken esas konu, "Ben kendimi geliştirmek istiyor muyum?" olmalı. Çünkü İşletme okuyacak bir öğrenci hayata atıldığında okulda gördüğü şeylerin pek çoğunu kullanmayacak. Ülkemizde bu bölümün size sağladığı en büyük yarar belki de girdiğiniz üniversitenin olanaklarından yararlanmak ve network imkanı bulmak.

Bu yüzden kendisini geliştirmek istemeyen(Hayır, çok çalışmaktan bahsetmiyorum.) öğrencilerin tercih etmemesi gereken bir bölüm olduğunu düşünüyorum.

Ama girişimcilik, finans uzmanlığı gibi ekonomi ile iç içe hayalleriniz varsa ve hayat boyu öğrenme felsefesini benimsediyseniz, en önemlisi de okulda gördüklerinizin size yetmediğini bilip sürekli bir arayış içerisindeyseniz bu bölüm belki de sizin aradığınız bölüm olabilir.