Yine bilgisayar mühendisliği seçerdim çünkü istediğim meslek her zaman için için bu. Fakat bilgisayar mühendisliği dışında yazılım mühendisliğide aslında benim istediğimi karşılayacak bir bölüm olduğunu gördüğümden yazılım mühendisliğide yazabilirdim. Okul konusunda ise orası tamamen ayrı en iyi neresi tutuyorsa o okulu seçerdim.Sistem bu.

bölüm/üni arasında çok uçurumlar olmaması kaydıyla kesinlikle bölüm tercihi yapılmalı.Siz dersleri geçemedikten sonra gittiğiniz üniversite en iyisi de olsa zevki zaten alamazsınız.

Şehir içi ulaşım yanlızca Belediye Otobüsleri ile sağlanıyor. Buda yolculukların sıkış tepiş ortamlarda geçmesine yol açıyor alternatifi yok malesef. Öğrenci için kiralar çok pahalı .Ne kadar gelişmey devam etsede şehir 250.000 nufusa sahip çok büyük olmayan bir yer.

Kütahya benim öğrendiği kadarıyla bundan yaklaşık 10 yıl öncesine kadar üniversite öğrencilerini şehirden istemeyen bir şehirmiş.Fakat tabi çoğu şeyin değiştiği gibi bu yargıda artık iyiden iyiye kayboldu diyebiliriz. Şehrin sokaklarında bugün en çok görebileceğiniz şey öğrencilerdir. Bu öğrenci kapasitesi şehire 2 tane AVM kazanmdırmış öğrencilerin eğlenmesi için cafeler barlar açılmıştır. Öğrenci miktarını gören yatırımcılar bu tip yatırımlara sürekli devam etmektedirler çünkü açılan mekanların öğrenci için olan mekanların boş kalma gibi bir durumu olmadığı ortadadır. Son olarak Eskişehir'e tren ve otobüsle 1 saat olmasıda öğreniler açısından büyük bir avantaj :)

Bu sorunun cevabı internette bir çok yerde var. Diğer üniversite mezunları gibi kamu yada özel sektörde fazlasıyla iş kolu var. Ama mühendisliğin aslı kendini geliştirebilmektir kendinizi geliştirirseniz iş imkanının ne kadar fazla olduğunu görürsünüz :)

Bilgisayar Mühendisliği 2004 yılında ilkokulda ilk bilgisayarımı almamla beraber benim hedefim oldu. Büyüdükçe mesleki araştırmalarım sonucu bu bölümün gerçekten bana en uygun ve yaparken zevk alacağım meslek olacağına kanaat getirdim. Kod yazmak, insanların sadece facebook,google gibi sitelere girip oyun oynadığı bir sistemin arkasındaki o büyülü dünyaya görmek ve o dünyanın içerisinde yer alabilmek bir ayrıcalıktır. Hayal ettiğimiz bir şeyi kodlara dökerek bilgisayarda yaratmak aslında bir sihirbazlıktır.

Üniversite merkez kampüs içerisinde 2014-2015 dönemi itibariyle 1 tane üniversiteye ait Hüsnü Özyeğin Kız Öğrenci yurdu, 1 tanede KYK kız yurdu bulunmakta. Birde merkez kampüsün tam karşısında yine KYK'ya ait 1 kız öğrenci yurdu(dokuzlar) daha bulunmakta.

Bir çok üniversiteden farkı yok aslında. Mevlana ve Erasmus öğrenci değişim programları ile bir çok ülkede eğitim fırsatı var.

Şehir olarak Kütahya soğuktur. Karasal iklimden gelenler alışkındır ama eğer kıyılardan geliyorsanız başta buna alışmanız lazım. Özellikle İzmir Antalya gibi yerlerden gelenler hayatlarındaki ilk kar yağışını yakında görecekler :) Üniversiteye alışmak çok zor değildir. Yurttan olsun sınıftan olsun hemen herkes arkadaş edinir. Herkesin tek bir kaygısı vardır o da:Üniversitede ki ortamım. Ama tabi buda insanları tanımayı başlayınca ortadan kalkar. Hem şehre hemde üniversiteye alışırsınız. Kampüslere ulaşım belediye otobüsleriyle sağlanıyor.Bunun için Kart43 gerekli sakın ilk hafta bununla uğraşmayın çünkü ben geçen sene 500mt.lik bir kuyruk gördüm kart almak için.

Sonuç olarak yeni başlayacaklar üniversite bir çoğunuz için 6 yaşında başladığımız o eğitim hayatınızın son dönemi ve iş hayatınızın bir öncesi burada yaptığınız şeyler tüm hayatınızı etkileyecek. Mümkün olduğunca kendinizi geliştirin her yönden. Hoşunuza giden yapmak istediğiniz şeyleri yapın. Umarım iyi bir üniversite hayatınız olur :)

Akademik kadrosunun mutlaka çok daha yetkin olması gerekiyor. Bu kadar büyük bir üniversitede 40 kadar prof. sayısı oldukça düşük bir rakam. Üniversite yönetiminin siyasilere karşı daha dirençli olup öğrenci isteklerini daha çok dikkate almaları gerekiyor.

Kampüs alanı çok geniş her türlü organizasyon yapılabilecak büyüklükte. Olimpik yüzme havuzu, termal tesisler ve bedesten öğrencilerin vakitlerini eğlenerek geçirebilecekleri yerler kampüs içerisinde. Kütüphane hem mimarisi hem de altyapı bakımından gerçekten ihtiyacı yeterince karşılıyor. Üniversite şehrin dışında olması dolayısıyla yakın çevresinde barınma imkanı yok o yüzden kampüs içerisinde KYK ait kız-erkek yurtlar ve özel bir kız yurdu var.

Dumlupınar üniversitesi 1992 yılında kurulmuş kurulduğu günden beri sürekli büyüyen bir üniversite. Toplam öğrenci sayısı bakımından Türkiye'de ilk 10 arasında bulunuyor. Yaklaşık 40.000'in üzerinde öğrencisi bulunan üniversite her yıl açılan fakülte ve bölümlerle büyümeye devam ediyor. Eğer hayaliniz büyükşehirler üniversite eğitimi almaksa ve sınav sonuçlarına göre bu hayalinizi gerçekleşemiyorsa Kütahya bu büyükşehirlere yakınlığı dolayısıyla bir avantaj olarak bölgedeki şehirlerden öne çıkıyor.