Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümü diye adlandırmak değil ama Boğaziçi Üniversitesi diye apayrı bir sayfa açmak isterim çünkü Boğaziçi Üniversitesi bana beni kattı. Kulağa çok klişe gelebilir fakat gerçekten olduğum insanın %70-80’ini belki Boğaziçi Üniversitesi’ne borçluyum diyebilirim çünkü her şeyden önce her şeye karşı, herkese karşı hoşgörülü olmayı, her fikre açık olmayı, ortada bir fikir varsa, benim bunu değerlendirmem gerekiyorsa, kesinlikle her açıdan bunu değerlendirmem gerektiğini öğretti. Bunlar bence bir insanı hayatta sırtına alıp bir ömür götürebileceği şeyler.

Ekonomi ne kattı diye baktığımız noktada ben Ekonomi okumak istememiştim, İşletme okumak istemiştim. Evet, Ekonomi’yi bir şekilde okudum fakat ne kattı? Bana beni katan kısım Boğaziçi Üniversitesi’ydi. Ekonomi de çok güzel analitik bir bakış açısı kattı ama önemli olan okuduğunuz üniversitede size bu dersleri veren öğretmenlerinizin, hocalarınızın, profesörlerinizin, birlikte okuduğunuz insanların sizinle yaptıkları paylaşımlar çünkü 4 sene boyunca o kampüste yaşıyorsunuz. Boğaziçi Üniversitesi; gerçekten ben okudum diye demiyorum ama kesinlikle Türkiye’nin açık ara fikir anlamında sizi geliştiren, düşünmeyi öğreten, doğru düşünmeyi öğreten okullardan, adreslerden bir tanesi. Bu yüzden olur da Boğaziçi Üniversitesi’nden bir öğrenci arkadaşım, bir öğretmenim bunu dinleyecek, izleyecek olursa hepsine gerçekten çok teşekkür ederim çünkü bugünkü Gözde’nin yaratılmasında farkında olarak veya olmayarak kesinlikle çok fazla emeğe sahipler.