Kısıtlı. Şanslıysanız KYK'ya girersiniz. Erkekler için özel yurt şartları da çok kötü.

Yok gibi. En azından yeterli bilgilendirme yok.

Şehrinizdekinden daha temiz bir hava soluyacaksınız muhtemelen. Bir de bu yokuşlarla kilo sorunlarınıza elveda edebilirsiniz. :)

Artvin küçük bir şehir. Bazen şehirde olduğunuzu bile unutuyorsunuz. Aktivite alanınız çok dar. İsyan noktasına gelebiliyor insan. Öyle bir şehir hayal edin ki, tek bir sinema salonu var ve oraya da 1-2 ay rötarlı olarak geliyor filmler. Filmler dediğime bakmayın. Bir film geliyor ve 1 veya 2 hafta o film kalıyor. Zaten tek salon var.

Doğrusunu söylemek gerekirse ben bunu kendime hiç sormadım. Çünkü ölü tercih olarak yazmıştım. Ama geldi. Kaderimizde varmış ne yapalım? ("Artvin gelmeseydi de onun bir altındaki Gazi Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği gelseydi daha mı iyi olurdu acaba..." diye ara sıra düşünmüyor değilim.)

Dillere, dil bilimine duyduğum ilgi; ana dilime olan sevdam; okumaya, yazmaya, edebiyata karşı beslediğim sevgi; öğretmenlik mesleğinin rahatlıkları ve çoğu üniversite öğrencisi gibi "puanımın buna yetmesi"... :)

Öğrenciye değer vermesi, öğrenci için çalışması ve hızla gelişmesi. Bizim üniversitemizde okuyan öğrenci ücretsiz olarak halı sahadan, basketbol sahasından, masa tenisi masalarından faydalanabilir; temsili denilebilecek ücretlerle kort tenisi, bowling, fitness gibi imkanlardan faydalanabilir. Sınıfça organize olunabilirse ücretsiz olarak harika yerlere geziler düzenleyebilir, kayak merkezinde kayak yapabilir... Artvin zor bir şehir ama üniversitemiz bu zorluğu azaltmak için gerçekten çalışıyor.

İlin konumu ve üniversitedeki mevcut bölümlerin kalitesinden kaynaklı olarak öğrencilerin kültür-yaşam seviyesinin biraz düşük olması. Yani yanlış anlaşılma olmasın ama büyük şehirlerden gelenler buradaki öğrencilere şaşıracaklar. Şöyle bir eleştiri yapayım: Artvin'in yerel halkının kültür ve medeniyet seviyesi üniversitedeki öğrencilerin ortalamasından daha fazla. Neyse daha fazla yazmayayım. Bu konuda sayfalarca yazabilirim... :)

Diyebiliyorum. Yani çok zor oldu. Belki hayatımın daha önceki döneminde çekmediğim sıkıntıyı Artvin'de çektim ama alıştım. İnsan her şeye alışabiliyor. Kesinlikle sevemem dediği şeyleri sevebiliyor. İnanmak, gayret etmek yeterli. İnsan en başta kendisinin psikoloğudur.

Türkçe Öğretmenliği mezunu Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı devlet okullarında ortaokul düzeyinde Türkçe eğitmenliği, dershaneler ve özel okullarda Edebiyat, Dil Anlatım veya Türkçe öğretmenliği, yurt dışında Türkçe eğitmenliği, yüksek lisans ve doktora ile akademisyenlik, dil bilimciliği; çeşitli devlet kurumlarında yazı işleri personelliği yapabilir. İş imkanı, görmesini bilene çoktur.

Kişi tercih döneminde ise öncelikle Artvin'i ve iyi araştırmalı ve mümkünse üniversitede okuyan veya üniversiteden mezun olmuş biriyle irtibata geçmeli. Üniversiteden biriyle irtibat kurulamadı ise en azından Artvin hakkında "birinci ağızdan" bilgiler edinilmeli, akıldaki soru işaretleri giderilmeli. Neden birinci ağızdan? Çünkü araştırmalar yanıltıcı olabiliyor.

Kişi tercih yapmış, AÇÜ'yü kazanmışsa benim vereceğim tavsiyenin pek bir anlamı yok. Gelip görecek. :)