Evet, okulumu seviyorum.

Aslında akademisyenler açısından daha sıcak bir ortam oluşturma ihtimalinin olması güzel olabilirdi. Yani öğrenciler ve akademisyenler arasında iletişim pek de yok gibi. Tabi bunun sebebi benim henüz birinci sınıfı yeni bitirmem olabilir, ne de olsa henüz bölümle çok içli ve dışlı olmadım. Ama yine de bu konuda beklentilerimi hiç de yüksek tutamıyorum.

Kampüsü tabiî ki de.Burasının ayrı bir şehir havasında olmasını ve içine girince fazlaca güvende hissetme duygusunu seviyorum.

Aslında ben Formula 1 de çalışmak istiyordum ve emin olduğum bir tek şey vardı, ben kesinlikle teknik bir mühendis olmak istiyordum.Tabi Formula 1 de çalışmak için ideal olan makine mühendisliğiydi ama benim bölümüm de bunun üstesinden gelebilirdi, yani ben bu sonucu Türkiye’nin Formula 1 ayağındaki insanların mesleklerine bakarak çıkardım :) Bu yüzden elektrik elektronik yazsam da olur diye düşündüm , çünkü çalışma alanının daha geniş olduğu söylendi ve bir gün Formula 1 ilgim sönerse yapacak başka teknik şeylerim olsun istedim.Hatta yeni hedeflerimden biri de spor müsabakalarında zamanlayıcı mühendislerden olmak :) Tabi daha gerçekçi davranmak gerekirse ; ileride telekomünikasyon alanında uzmanlaşmak istiyorum , eğer bunu yapamazsam da otomotivde yer almak da güzel olabilir.Ve bunları yapmam için ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği bana fazlasıyla yardım edebilir.

Sanırım bu sorunun cevabının en temelinde ODTÜ’nün çocukluk hayali olması yatıyor ve gerçek şu ki tercih yaparken de rasyonel düşünerek bir karar vermedim, şunlar artıları şunlar eksileri gibi bir hesap yapıp tercih yapmadım , biraz içgüdüsel biraz da ismin yarattığı ahenkti sanırım beni buraya iten.Lisede de ben Ankara’ya gideceğim diyordum ve geldim.