METRO Türkiye'nin işveren marka hikayesini anlatır mısınız?
Selin Deniz Şimşek
Selin Deniz Şimşek
İnsan Kaynakları Grup Müdürü , METRO Türkiye
Transkript

Bizim işveren marka hikayemiz; biraz eski, biraz yeni, biraz da ekleme bir hikayeden oluşuyor. Biz bunu global bir firma olarak, globalin verdiği talimatlar ve yönlendirmeler doğrultusunda yapıyoruz çünkü bizim değerlerimizin, davranışlarımızın, prensiplerimizin ve vermeye çalıştığımız mesajın ortak olması çok güzel. Dolayısıyla global takımımız bizi oldukça destekliyor. Evet, bize Almanya bir şeyler söylüyor ama bizim de burada bir Türkiye gerçekliğimiz, yapmaya çalıştıklarımız ve hayallerimiz var. Biz topluma katkıda bulunmak, çiftçiyi de desteklemek, genç şeflerimizin elinden tutmak ve işi geliştirmek istiyoruz. Gastronomi; sadece para kazanmayı ve karlı olmayı amaçlayan bir yer değil, bir eğitim vermeye ve bütün çalışanlarını bu formasyondan geçirerek genç şeflere destek vermeye çalışan bir yer. Böyle bir ortamda işveren markasına global olarak verilen yönlendirmelerin üzerine bir şey koymamamız mümkün değil. Geçen sene bir çalışma yaptık ve bu bizim tamamen değer yaratma hedefimizden ortaya çıktı çünkü bize iş hedefleri; 2020’nin sonunda farklı bir şirket olacağımızı, Cash & Carry ve Food Service Delivery de yapacağımızı, bunları yaparken de verimli, etkin, dijital ve çevik olacağımızı, süreçleri o şekilde düzenleyeceğimizi söyledi. Biz de bu stratejik hedefleri yerine getirdik. Dışarıda olan birisinin değerlerimizi ne kadar bildiği de önemliydi. Bu konuda çok fazla eksiğimiz vardı ama değerlerimiz çok fazlaydı. Bu yüzden hepsini tek bir çatı altında toplayıp lokalleştirdik. Değer yaratma misyonu altında bütün toplumsal değerlerle ve sürdürebilirlik ilkesiyle insana sahip çıkarak hareket ettik ve burada çalışan herkes, bunun bir parçası haline geldi. Burada biz hep birlikte bir kariyer reçetesi yazıyoruz ve bu reçetede herkesin katkısı var. Hep beraber güçlüyüz çünkü çok farklıyız. Bu farklılıklar da çok lezzetli bir menü ortaya çıkartıyor. Her bir malzeme, bizi bu değer yaratma vizyonuna yaklaştırıyor. Bu yüzden de bizim başarı tariflerimiz ve kariyerinden tat alan arkadaşlarımız var. Buna dayanarak Türkiye’ye özel bir görsel oluşturduk. Bu görselde büyük bir kaynayan tencere var ve o tencerenin içindeki malzemeler dışarıya sıçrıyor. O dışarıya sıçrayan malzemenin her biri bazen ekip toplantısındaki bir kişi, bazen de anlatmak istenilen bir mesaj oluyor. Dolayısıyla bizim için her birey çok önemli çünkü herhangi birisini çıkardığımızda o yemeğin tadı bozuluyor. Bu noktada böyle bir görsel yaratarak bunun üzerinden seslendik. Konu ne olursa olsun tencere ve malzeme değişmiyor. Bunun dışında kariyerin tadına varmak ve lezzet katmak çok önemli. Biz “motivasyon” demiyoruz da “tat almak” diyoruz. Bazı anlamlarda herkes gibi konuşmuyoruz. “Takım çalışması” yerine “birlikte reçete oluşturmak” deyimini kullanıyoruz. Bir şeyi değiştirmek istediğimizde, yemeğin tadını değiştirmemiz gerektiğini söylüyoruz. Bu yüzden kariyerinizden tat almak istiyorsanız, işin mutfağında olup yaratmak istiyorsanız bize gelin.